English Turkish
CICATRICIAL : English Turkish
adj. yara veya yara dokusu ile alakalı
CICATRISATION : English Turkish
n. iyileşme, şifa bulma, yara oluşumu (ayrıca cicatrization)
CICATRISE : English Turkish
v. yara oluşturmak, iyileşmek ve bir yaranın kabuk bağlamasına sebep olmak (ayrıca cicatrize)
CICATRIX : English Turkish
n. yara izi (Tıp, Botanik)
CICATRIZANT : English Turkish
adj. yara veya yaraların kabuk oluşturması vasıtasıyla iyileşmek
CICATRIZANT : English Turkish
n. yaranın kabuk bağlamasına yardıncı olan ilaç; bir yaranın iyileşmesine yardım eden uygulama; bir yara izinin oluşmasına yardım eden uygulama veya ilaç
CICATRIZATION : English Turkish
n. iyileşme (yara), kapanma
CICATRIZE : English Turkish
v. iyileşmek, kapanmak, iyileştirmek
CICCONE : English Turkish
n. bir soyadı
CICELY : English Turkish
n. bir kadın adı
CICELY : English Turkish
n. maydanoz familyasından yeşillik olarak kullanılan aromatik bitki türü, tatlı cicely
CICERO : English Turkish
n. Çiçero
CICERONE : English Turkish
n. turist rehberi, rehber, tercüman
CICERONIAN : English Turkish
adj. Cicero tarzında; Cicero ile ilgili, Cicero'ya özgü
CICERONIAN : English Turkish
adj. güzel konuşan, belagatı güzel, açıkça konuşan, akıcı bir konuşma tarzı olan
CICISBEO : English Turkish
n. (İtalya'da 17'nci ve 18'inci yüzyıllar esnasında) evli bir kadının aşığı veya refakatçisi (Arkaik); hareket eden bir yelpaze veya çubuğun ucuna takılan kurdela veya şerit
CICS : English Turkish
"Customer Information Control System (Müşteri Bilgileri Kontrol Sistemi)", (Bilgisayar) müşteri bilgileri ve işlemleri işleyişini yürüten ana sistem bilgisayarları programı (ilk olarak IMB tarafından geliştirildi)
CID : English Turkish
Suç Araştırma Departmanı, suç soruşturmaları ile ilgili İngiltere devlet kurumu
CIDER : English Turkish
n. elma suyu, elma şarabı, elma şırası
CIF : English Turkish
"Cost, Insurance and Freight (Mal Bedeli, Sigorta ve Navlun)", taşıma ve sigorta giderlerini içeren mal bedeli, sigorta ve her türlü taşıma ile teslimat boşaltımına kadar ortaya çıkan bütün giderleri satıcı yüklenir
CIGAR : English Turkish
n. puro, yaprak sigarası
CIGAR CASE : English Turkish
n. puro tabakası
CIGAR CUTTER : English Turkish
n. puro makası
CIGARET : English Turkish
n. sigara
CIGARETTE : English Turkish
n. sigara
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani