Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

CIMMERIAN : English Turkish

adj. çok koyu veya karanlık

CINCH : English Turkish

n. eyer kolanı, kavrama; sıkı tutma; çantada keklik; çocuk oyuncağı

CINCHONA : English Turkish

n. kınakına, kınakına ağacı

CINCHONIDINE : English Turkish

n. sıtma tedavisinde kullanılan kimyasal madde

CINCHONINE : English Turkish

n. sıtma tedavisinde kullanılan kimyasal madde

CINCHONISE : English Turkish

v. chinchona ile tedavi etmek, kininle tedavi etmek (ayrıca 'cinchonize')

CINCHONISM : English Turkish

n. cinchona alkaloitlerinden birisinin sebep olduğu zehirlenme

CINCHONIZE : English Turkish

v. chinchona ile tedavi etmek, kininle tedavi etmek (ayrıca 'cinchonise')

CINCINNATI : English Turkish

n. Ohio'da (ABD) bir şehir

CINCTURE : English Turkish

n. kuşak, kemer, pervaz

CINCTURE : English Turkish

v. dolamak, sarmak, kuşatmak, çevrelemek

CINDER : English Turkish

n. kül, kor

CINDER BLOCK : English Turkish

n. binalarda kullanılan beton blok

CINDER PATH : English Turkish

cüruflu yol, pist, atletizm pisti

CINDER TRACK : English Turkish

atletizm pisti

CINDERELLA : English Turkish

n. değeri bilinmemiş şey, kül kedisi, İhmal edilmiş kimse

CINDERELLA DANCE : English Turkish

Cinderella (Külkedisi) dansı, bir baloda son dans için kullanılan terim

CINDEROUS : English Turkish

adj. cüruf benzeri, cüruf dolu, kül dolu, kül

CINDERS : English Turkish

n. cüruf, kül, köz

CINDERY : English Turkish

adj. cüruf benzeri, cüruf dolu, kül dolu, kül

CINE : English Turkish

pref. sinema, film

CINE CAMERA : English Turkish

n. film çekme kamerası

CINE FILM : English Turkish

film, sinema filmi

CINE RECORD : English Turkish

v. film çekmek, film çevirmek

CINEAST : English Turkish

n. film veya sinema hayranı, sinema hastası; film yapımcısı, sinema filmi yöneten ve yapan kimse, sinema filmi yapımcısı