Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CIRCULAR ORBIT : English Turkish

dairesel yörünge, bir çember çizerek başladığı noktada biten rota, dairesel rota

CIRCULAR REFERENCE : English Turkish

azı hücrelerin bir diğerine başvurduğu bir elektronik devresindeki hata

CIRCULAR ROUTE : English Turkish

ir çember çizerek başladığı noktada biten rota, dairesel yörünge

CIRCULAR SAW : English Turkish

yuvarlak testere, ayna testere

CIRCULAR SKIRT : English Turkish

n. kloş etek

CIRCULAR TICKET : English Turkish

n. komple tur bileti

CIRCULAR TOUR : English Turkish

n. devir gezisi, komple tur

CIRCULAR TRIP : English Turkish

n. komple tur, devir gezisi

CIRCULARISATION : English Turkish

n. sirküler dağılımı, reklem amacıyla broşürlerin sirkülasyonu; dairesel biçimde yapma (ayrıca 'circularization')

CIRCULARISE : English Turkish

v. sirkülerleri veya broşürleri dağıtmak; son derece bilinir hale gelmesine neden olmak (ayrıca 'circularize')

CIRCULARITY : English Turkish

n. dairesel olma özelliği, yuvarlaklık

CIRCULARIZATION : English Turkish

n. sirküler dağılımı, reklem amacıyla broşürlerin sirkülasyonu; dairesel biçimde yapma (ayrıca 'circularisation')

CIRCULARIZE : English Turkish

v. genelge yollamak, sirküler hazırlamak

CIRCULARLY : English Turkish

adv. bir çember içinde, bir çember şeklinde; dairesel bir tarzda; yuvarlak şekilli; dolambaçlı bir tarzda, dolaylı olarak

CIRCULARNESS : English Turkish

n. dairesel olma özelliği, yuvarlaklık

CIRCULATE : English Turkish

v. dolaşmak, deveran etmek, devretmek, tedavül etmek, yayılmak, yaymak, dolaştırmak; tedavül ettirmek

CIRCULATED THE STORY : English Turkish

etrafında geçen öykü

CIRCULATING : English Turkish

adj. devreden, dolaşan, sirküle eden

CIRCULATING CAPITAL : English Turkish

döner sermaye

CIRCULATING DECIMAL : English Turkish

devirli ondalık kesir

CIRCULATING LIBRARY : English Turkish

ödünç kitap veren kütüphane

CIRCULATION : English Turkish

n. sirkülasyon, devir, devretme, dolaşım, deveran, dolanım, tedavül, yayma, tiraj, dağıtım, cereyan, akıntı, piyasadaki para miktarı

CIRCULATION LIBRARY : English Turkish

mahalleden mahalleye giden gezici kütüphane

CIRCULATION MANAGER : English Turkish

sirkülasyonu veya dağıtımı yöneten kimse

CIRCULATION MEDIUM : English Turkish

mal alış verişini kolaylaştıran ortam (para, vb.)