English Turkish
CIRCUMSTANTIATE : English Turkish
v. ayrıntılarıyla açıklamak, kanıtlarla desteklemek
CIRCUMSTANTIATION : English Turkish
n. detayların tetkiki; detaylı tanımlama
CIRCUMSTELLAR : English Turkish
adj. bir yıldızı çevreleyen, bir yıldızın etrafında
CIRCUMVALLATE : English Turkish
adj. duvarla çevrili
CIRCUMVALLATE : English Turkish
v. duvar veya siperle çevirmek
CIRCUMVASCULAR : English Turkish
adj. bir tüp etrafında, bir kanal etrafında (Botanik)
CIRCUMVENT : English Turkish
v. tuzağa düşürmek; yenmek, atlatmak, alt etmek; açığını yakalamak; önlemek, engellemek, bozmak
CIRCUMVENTABLE : English Turkish
adj. atlatılabilir, etrafından dolaşılabilir; by-pass edilebilir; kaçınılabilir
CIRCUMVENTER : English Turkish
n. atlatan kimse; gerçeklerden kaçan kimse, yan çizen kimse; by-pass yapan kimse, dolambaçlı yollara sapan kimse; kuşatan kimse, çember içine alan kimse, çevreleyen kimse
CIRCUMVENTING : English Turkish
n. yanından geçme, etrafından gitme, dolambaçlı bir yoldan gitme
CIRCUMVENTING THE LAW : English Turkish
kanunun etrafından dolaşma, yasadan kaçınma, yasal sistemin etrafında olma
CIRCUMVENTION : English Turkish
n. tuzağa düşürme, atlatıp kurtulma, atlatma, önleme
CIRCUMVENTRICULAR : English Turkish
adj. bir bedenin karın boşluğunu çevreleyen, beyin boşluğunun etrafında bulunan
CIRCUMVOLUTION : English Turkish
n. devir, dönme
CIRCUS : English Turkish
n. sirk, sirk gösterileri, sirk pisti; yolların kesiştiği meydan; gösteri uçuşu, kargaşalı toplantı, arena
CIRQUE : English Turkish
n. arena, doğal amfiteatr, buzyalağı
CIRRHOSIS : English Turkish
n. siroz
CIRRHOTIC : English Turkish
adj. (Tıp) siroz (karaciğer hastalığı) ile alakalı
CIRRIPED : English Turkish
n. kıvrımbacaklılardan bir hayvan
CIRRO STRATUS : English Turkish
cirrostratus, atmosferin yüksek katmanlarında görülen buz kristalleri içeren bulut oluşumu
CIRROCUMULUS : English Turkish
n. atmosferin yüksek katmanlarında görülen beyaz şişkin bulut oluşumu
CIRROSTRATUS : English Turkish
n. saçak bulut, atmosferin yüksek katmanlarında görülen buz kristalleri içeren bulut oluşumu
CIRROUS : English Turkish
adj. saçak buluta benzeyen
CIRRUS : English Turkish
n. tutunma filizi, sülük, sirrus, saçakbulut
CIRSECTOMY : English Turkish
n. sirsektomi, bir varisin (damar genleşmesi) cerrahi yöntemlerle alınması
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani