English Turkish
CITY HALL : English Turkish
elediye, belediye dairesi
CITY MANAGER : English Turkish
n. belediye başkanı
CITY MEETING HALL : English Turkish
n. şehir toplantı salonu, yerel kent merkezi
CITY OF BRIDGES : English Turkish
n. Köprüler Şehri, Brüj'ün takma adı, kuzeybatı Belçika'da çokça kanalıyla ünlü bir şehir
CITY OF DAVID : English Turkish
Davud'un Şehri, Kudüs'ün Kral Davud zamanında var olmuş olan ilk şehri (günümüzdeki Old City'nin surlarının dışında yer almaktadır), Kudüs'teki Western Wall (Batı Suru) yakınlarındaki antik alan
CITY OF GOD : English Turkish
cennet
CITY OF REFUGE : English Turkish
mülteci şehri, barınak ve koruma sağlayan şehir
CITY OF SEVEN HILLS : English Turkish
Yedi Tepe Şehri, Roma, İtalya'nın başkenti
CITY OF THE DEAD : English Turkish
Ölüler Şahri, Kahire'de (Mısır) bir mezarlık içinde kurulmuş olan bir yerleşim yeri
CITY OF THE VATICAN : English Turkish
Vatikan Şehri, Roma şehrinde bulunan ve Papa ile Katolik kilisesi baş yetkililerinin yaşadığı devlet
CITY OFFICIAL : English Turkish
n. belediye işçisi; resmi hizmetli
CITY PEOPLE : English Turkish
şehirlerde yaşayan insanlar, şehir sakinleri, şehirliler
CITY PLANNING : English Turkish
şehir planlaması, şehrin fiziksel düzenlemesinin tasarlanması, bir şehir alanının altyapı tesislerinin planlanması
CITY SLICKER : English Turkish
n. (Gayrı resmi) aşırı derecede kaşarlanmış/tecrübeli/entellektüel büyük şehirli insan, şık ve sofistike şehir insanı, sofistike şehir sakini
CITY STATE : English Turkish
site kent, şehir devleti
CITY TAX : English Turkish
n. yerel belediye vergisi
CITY UNIVERSITY OF NEW YORK : English Turkish
New York City Üniversitesi, CUNY, tüm New York'ta (ABD) bulunan kamu üniversiteleri sistemi
CITY-STATE : English Turkish
şehir devlet, özerk bir şehir ve çevrelediği alanı kapsayan egemen devlet
CITYFIED : English Turkish
adj. şehir alışkanlıkları olan, bir şehir insanının tarzında olan; bir şehrin içinde yapılmış (ayrıca citified)
CITYSCAPE : English Turkish
n. şehir fotografı veya şehir resmi; şehrin görüntüsü
CIVE : English Turkish
n. bıçak, frenksoğanı, soğan familyasından bir bitki (baharat ve çeşni olarak kullanılan)
CIVET : English Turkish
n. misk kedisi
CIVET CAT : English Turkish
n. misk kedisi
CIVETCAT : English Turkish
n. kedi benzeri etçil memeli (Afrika ve Asya'ya özgü)
CIVIC : English Turkish
adj. şehir ile ilgili, belediye ile ilgili, kent, yurttaşlık ile ilgili
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani