English Turkish
CIVIL TRIAL : English Turkish
n. suç oluşturan tahkibatları içermeyen bir davanın sorumlu hakimliğince hakikatlerin araştırılması
CIVIL WAR : English Turkish
iç savaş
CIVIL WRONG : English Turkish
zararların sorumluluğu için bir temel yaratan eylem
CIVIL WRONGS LAW : English Turkish
vatandaşlar arasındaki ilişkileri idare eden hukuk
CIVIL WRONGS ORDINANCE : English Turkish
adaletsizliği iptal eden ve haksızlığı düzelten yasa
CIVIL YEAR : English Turkish
esmi yıl
CIVILIAN : English Turkish
n. sivil
CIVILIAN : English Turkish
adj. sivil
CIVILIAN AIRPLANE : English Turkish
sivil uçak, hususi uçak, özel olarak sahip olunan uçak
CIVILIAN CASUALTIES : English Turkish
n. sivil kayıplar
CIVILIAN CLOTHES : English Turkish
n. sivil elbise
CIVILIAN CONSERVATION CORPS : English Turkish
CCC, ulusal kaynakları korumak için çalışan Amerikan organizasyonu
CIVILIAN CONTROL : English Turkish
n. vatandaşların otoritesi, vatandaşların kontrolü
CIVILIAN LIFE : English Turkish
n. sivil yaşam
CIVILIAN POPULATION : English Turkish
sivil halk, siviller
CIVILIAN TARGET : English Turkish
sivil hedef, askeriyeye ait olmayan hedef, sivillerce kullanılan veya sivillere ait hedef
CIVILISATION : English Turkish
n. medeniyet, toplum, kültür (belirli bir yer veya insanlar grubunun); son derece gelişmiş sosyal ve ekonomik yapı (ayrıca 'civilization')
CIVILISATIONAL : English Turkish
adj. sosyalleşmek ve medenileşmekle alakalı; son derece gelişmiş bir toplumla alakalı; belirli bir yer veya insanlar toplumu ve kültürü ile alakalı (ayrıca (also 'civilizational')
CIVILISE : English Turkish
v. eğitmek, yetiştirmek, okutmak, geliştirmek, ilerletmek, insancıllaştırmak, rafine etmek, inceltmek, evcilleştirmek, işlemek (toprak), uysallaştırmak (ayrıca 'civilize')
CIVILISED : English Turkish
adj. kültürlü, aydın, sosyal açıdan gelişmiş (ayrıca 'civilized')
CIVILITY : English Turkish
n. nezaket, kibarlık, incelik
CIVILIZABLE : English Turkish
adj. eğitilebilir, geliştirilebilir, medenileştirilebilir, arıtılabilir, okutulabilir
CIVILIZATION : English Turkish
n. uygarlaştırma, medenileştirme, uygarlık, medeniyet, medenilik
CIVILIZATIONAL : English Turkish
adj. sosyalleşmek ve medenileşmekle alakalı; son derece gelişmiş bir toplumla alakalı; belirli bir yer veya insanlar toplumu ve kültürü ile alakalı (ayrıca 'civilisational')
CIVILIZE : English Turkish
v. uygarlaştırmak, medenileştirmek, kibarlaştırmak, adam etmek, aydınlatmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani