Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CLOSE RANKS : English Turkish

daha sıkı bir formasyona gelmek, safları sıklaştırmak (Askeriye)

CLOSE RELATIONSHIP : English Turkish

sağlam ilişkiler, çok sıcak ve arkadaşça yakınlık

CLOSE SEASON : English Turkish

kapalı sezon, avlanma yasağı dönemi

CLOSE SHAVE : English Turkish

kıl payı kurtulma, paçayı zor kurtarma

CLOSE STOOL : English Turkish

n. ihtiyaç taburesi, lazımlık (hasta veya engelliler için kullanılan)

CLOSE SURVEILLANCE : English Turkish

sert katı yönetim, yakın teftiş

CLOSE THE BOOKS : English Turkish

ir olay veya meselede sonuca ulaşmak

CLOSE THE DOOR ON : English Turkish

kapıyı suratına çarpmak, kapıyı suratına kapatmak, bütün kapıları kapatmak, imkânsızlaştırmak

CLOSE THE DOOR UPON : English Turkish

- karşısında kapıyı kapatmak; önlemek, engel olmak

CLOSE THE GAP : English Turkish

farklılıkları azaltmak, eşitsizlikleri daraltmak

CLOSE THE RANKS : English Turkish

arayı kapatmak, açık vermemek, ele vermemek

CLOSE TIME : English Turkish

n. kapalı sezon, avlanma yasağı dönemi

CLOSE TO : English Turkish

yakın

CLOSE TO HOME : English Turkish

eve yaklaşmak, birisinin evinin yakınında olmak

CLOSE TO NOTHING : English Turkish

neredeyse nesli tükenmiş, çok az

CLOSE TO THE GROUND : English Turkish

adv. yer hizasında

CLOSE TONGUED : English Turkish

adj. konuşmayan, sessiz, kapalı kutu

CLOSE UP : English Turkish

v. kapatmak, kapanmak, birbirine yaklaşmak, sıklaşmak

CLOSE UP : English Turkish

n. yakın mesafeden çekilmiş resim

CLOSE UP : English Turkish

v. kapatmak, kilitlemek; kazancı azaltmak

CLOSE UPON : English Turkish

v. kısalmak (günler), karanlık basmak

CLOSE-FISTED : English Turkish

adj. aşırı derecede ekonomik, ucuz, kelepir

CLOSEABLE : English Turkish

adj. kapatılabilir

CLOSED : English Turkish

adj. kapalı, kapatılmış, kapanmış

CLOSED A DEAL : English Turkish

ir iş anlaşması yapma, bir işlem yapma