Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

CLOSED THE DOOR ON HIM : English Turkish

kapıları onun yüzüne çarpan

CLOSED THE DOOR UPON : English Turkish

-'ın yüzüne kapıları kilitleyen

CLOSED THE MEETING : English Turkish

toplantıyı dışarıya kapatan, toplantıyı özel bir toplantıya dönüştüren

CLOSED TIGHT : English Turkish

güvenli bir şekilde mühürlenmiş, sıkıca kapalı, bağlı

CLOSED UP : English Turkish

kilitli, kapalı

CLOSED-CIRCUIT TELEVISION : English Turkish

kapalı devre televizyon, belirli bir alanda kablolarla yayın yapan televizyon

CLOSEFISTED : English Turkish

adj. tamahkar, cimri, hasis

CLOSEFITTING : English Turkish

adj. sıkı, daracık, vücuda oturan

CLOSELY : English Turkish

adv. yakından, sıkı sıkı, dikkatle, hemen hemen aynı, benzer

CLOSELY ATTACHED : English Turkish

sıkıca bağlı

CLOSELY GUARDED SECRET : English Turkish

gizli sır, korunan sır

CLOSELY RESEMBLES : English Turkish

neredeyse tıpatıp benzeyen, görünüşü çok benzeyen

CLOSEMOUTHED : English Turkish

adj. sessiz, gürültüsüz, ağzı sıkı, konuşkan olmayan

CLOSENESS : English Turkish

n. yakınlık, sıklık, darlık; havasızlık; cimrilik; gizlilik, kapalılık

CLOSEOUT : English Turkish

n. mağazadaki bütün malların satılması (genellikle mağazanın kapanması dolayısıyla)

CLOSET : English Turkish

n. gömme dolap, yüklük, tuvalet, klozet, dolap; bölme, küçük oda, gizli oda, helâ

CLOSET : English Turkish

v. odaya kapatmak

CLOSET : English Turkish

adj. kişisel, şahsi, özel, gizli, mahrem

CLOSEUP : English Turkish

n. yakın mesafeden çekilmiş fotograf

CLOSING : English Turkish

n. kapanış, kapanma, kapatma, kapama

CLOSING ARGUMENT : English Turkish

ir karar verilmeden önce bir avukat tarafından yapılan acil ifadeler

CLOSING BALANCE : English Turkish

elirli bir periyottan sonra bir hesabın dengesi

CLOSING COST : English Turkish

(Ekonomi) bir anlaşmanın kapanmasına eşlik eden fiyatlar (kayıt, avukatlık ücreti, sigorta vb. gibi.)

CLOSING DATE : English Turkish

n. kapanış tarihi, kapanış günü

CLOSING ONE`S EYES TO : English Turkish

gözlerini
'a kapatma, önemsememe, aklından çıkarma,
'a hiç dikkat etmeme