Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CLOTHES HANGER : English Turkish

askı, elbise askısı

CLOTHES HORSE : English Turkish

n. elbiseleri kurutmak veya havalandırmak için kullanılan metal veya tahta askı/raf; (Argo) ana ilgi alanı modaya uygun giyinmek olan kimse

CLOTHES LINE : English Turkish

çamaşır ipi

CLOTHES MOTH : English Turkish

güve

CLOTHES PEG : English Turkish

mandal, çamaşır mandalı

CLOTHES PIN : English Turkish

mandal, çamaşır mandalı

CLOTHES TREE : English Turkish

askılık, elbise ve şapka askısı

CLOTHESBASKET : English Turkish

n. çamaşır sepeti, kirli çamaşırlar için kapaklı sepet, yıkandıktan sonra ıslak elbiseleri kurutmaya götürürken taşımak için kullanılan kapaklı çamaşır sepeti

CLOTHESBRUSH : English Turkish

n. elbise temizleme fırçası, elbisedeki tozları temizleme fırçası

CLOTHESHORSE : English Turkish

n. çamaşır askısı

CLOTHESLINE : English Turkish

n. elbiselerin kuruması veya havalanması için asıldığı ip

CLOTHESPEG : English Turkish

n. çamaşır mandalı, elbiseleri kurutma askısına asmak için kullanılan klips

CLOTHESPIN : English Turkish

n. çamaşır mandalı

CLOTHESPOLE : English Turkish

n. (İngiliz İngilizcesi) bir çamaşır ipini yerden yukarda tutan uzun sırık

CLOTHESPRESS : English Turkish

n. elbise dolabı

CLOTHIER : English Turkish

n. kumaşçı, elbise satıcısı (erkek)

CLOTHILDA : English Turkish

n. bir kadın adı

CLOTHING : English Turkish

n. giyim, giysi, elbise

CLOTHING DEPARTMENT : English Turkish

n. giyim mağazası

CLOTHING INDUSTRY : English Turkish

giyim sanayii

CLOTHING STORE : English Turkish

giyim mağazası

CLOTILDA : English Turkish

n. bir kadın adı

CLOTTED : English Turkish

adj. pıhtılaşmış

CLOTTED BLOOD : English Turkish

ir araya toplanıp yığılmış kan hücreleri, birbirine bağlanmış kan hücreleri

CLOTTED CREAM : English Turkish

süt kaymağı