Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
COLLECTIVE SECURITY AGREEMENT : English Turkish

ortak güvenlik sözleşmesi, herhangi bir üyenin dış güçler tarafından saldırıya uğradığında ülkelerin müşterek olarak savunmayı kabul ettikleri uluslararası anlaşma (NATO böyle bir paktın örneğidir)

COLLECTIVE SETTLEMENT : English Turkish

toplu yerleşim, ikamet edenler tarafından müşterek olarak işletilen otak mal sahipliği

COLLECTIVE UNCONSCIOUS : English Turkish

kolektif bilinç dışı, (Psikoloji) her insanın doğumdan itibaren bilinçaltında sahip olduğu ruhsal malzeme (Carl Jung tarafından türetilen sözcük)

COLLECTIVE WILL : English Turkish

ortak amaç, bir grup insanın ortak istekleri veya hevesleri

COLLECTIVELY : English Turkish

adv. toptan, toptan olarak, toplu olarak, müşterek olarak, ortaklaşa

COLLECTIVISE : English Turkish

v. kolektifleşmek, ortaklık uygulamak (ayrıca 'collectivize')

COLLECTIVISM : English Turkish

n. kolektivizm, ortaklaşacılık

COLLECTIVIST : English Turkish

n. ortaklaşacı, kolektivist

COLLECTIVITY : English Turkish

n. bütünlük, aklı başında olma, sakinlik

COLLECTIVIZATION : English Turkish

n. ortak kullanma

COLLECTIVIZE : English Turkish

v. kolektifleşmek, ortaklık uygulamak (ayrıca 'collectivise')

COLLECTOR : English Turkish

n. koleksiyoncu, toplayıcı, toplayan kimse, tahsildar, yardım toplayan kimse, kolektör

COLLECTOR'S STAMPS : English Turkish

n. koleksiyoncu pulları

COLLECTS DUST : English Turkish

v. toz toplamak, tozlanmak, çabuk tozlanmak, çabuk tozla kaplanmak

COLLEEN : English Turkish

n. kız

COLLEGATARY : English Turkish

n. müşterek müsaleh, bir ya da daha fazla kişiyle miras alan kişi, ortak mirasçı

COLLEGE : English Turkish

n. okul, üniversite, fakülte, yüksekokul, kolej, akademi, enstitü, heyet, kurul, dernek

COLLEGE ENTRANCE EXAM : English Turkish

üniversite giriş sınavı, belirli bir yüksekokula veya üniversiteye başvuran tüm öğrenciler tarafından yapılması gereken test

COLLEGE GRADUATE : English Turkish

n. üniversite mezunu, üniversiteden mezun olmuş olan kimse, akademik diploması veya derecesi olan kişi

COLLEGE OF CARDINALS : English Turkish

Kardinaller Heyeti, Papa'ya danışmanlık yapan ve onun halefini seçen üst düzey Katolik görevliler konseyi

COLLEGE OF EDUCATION : English Turkish

n. eğitim fakültesi

COLLEGE PUDDING : English Turkish

n. tek kişilik erik pudingi

COLLEGER : English Turkish

n. üniversiteli, üniversite mezunu, kolejli

COLLEGIAL : English Turkish

adj. kolej ile ilgili, fakülteye ait veya ilgili

COLLEGIALITY : English Turkish

n. meslektaş dayanışması, meslektaşlar arasındaki işbirliği çalışması