English Turkish
DERRENGADERA : English Turkish
n. orta ve güney Afrika'da atları etkileyen bir hastalık
DERRICK : English Turkish
n. vinç, petrol kuyusu iskelesi; bumba
DERRIDA : English Turkish
n. Derrida, soyadı; Jacques Derrida (
2004), Cezayir'de doğan Fransız filozof, edebi metinleri sübjektif yorumlamasını savunan Yapısöküm hareketinin lideri
DERRIERE : English Turkish
n. (Fransızca) arka, kıç, popo, bir kimsenin arka tarafı
DERRING DO : English Turkish
ölçüsüz cesaret, cüret, gözüpeklik
DERRINGER : English Turkish
n. kısa cep tabancası, küçük bir tabanca türü
DERRIS : English Turkish
n. derris, tropik bir sarmaşık bitki çeşidi
DERRIÈRE : English Turkish
n. (Fransızca) arka, kıç, popo, bir kimsenin arka tarafı
DERRY : English Turkish
n. Derry, soyadı; Kuzey İrlanda'da bir şehir (ayrıca Londonderry); New Hampshire eyaletinde bir kasaba (ABD); Pennsylvania'da bir ilçe (ABD)
DERV : English Turkish
n. (Britanya İngilizcesi) dizel benzin, dizel yakıt, dizel motorlarda kullanılan yakıt
DERVISH : English Turkish
n. derviş
DES : English Turkish
"Data Encryption Standard (Veri Şifreleme Standardı)", (Bilgisayar) özel bir anahtar algoritma kullanan verileri şifrelemek için kullanılan Amerikan standardı (veriyi çökertilmesi çok zor olan bir şekilde şifreler)
DES MOINES : English Turkish
Des Moines, Iowa eyaletinin başkenti (ABD)
DESALINATE : English Turkish
v. tuzdan arıtmak, tuzunu almak
DESALINATED : English Turkish
adj. tuzsuzlaştırılmış, tuzdan arındırılmış, tuzu alınmış, tuzu giderilmiş
DESALINATED WATER : English Turkish
tuzsuzlaştırılmış su, tuzdan arındırılmış su, tuzu alınmış su, tuzu giderilmiş su, tuzu alınmış tuzlu su (içilebilir hale getirmek için)
DESALINATION : English Turkish
n. tuzdan arındırma
DESALINISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) tuzsuzlaştırmak, tuzdan arındırmak, tuzunu almak, tuzunu gidermek (genellikle deniz suyunu) (desalinize olarak da yazılır)
DESALINIZATION : English Turkish
n. tuzsuzlaştırma, tuzdan arındırma işlemi, tuzunu alma işlemi, tuzunu giderme (genellikle deniz suyunu)
DESALINIZE : English Turkish
v. (Amerikan İngilizcesi) tuzsuzlaştırmak, tuzdan arındırmak, tuzunu almak, tuzunu gidermek (genellikle deniz suyunu) (desalinise olarak da yazılır)
DESALT : English Turkish
v. tuzsuzlaştırmak, tuzdan arındırmak, tuzunu almak, tuzunu gidermek (genellikle deniz suyunu)
DESALTER : English Turkish
n. tuzsuzlaştıran, tuzdan arındırma cihazı, tuz alan alet, tuz giderici cihaz (genellikle deniz suyundan)
DESCALE : English Turkish
v. kireç sökmek, kazımak, kireç veya taş tabakasını sökmek
DESCALING : English Turkish
n. kabuğunu alma, kabuksuzlaştırma
DESCANT : English Turkish
n. hararetli okuma; en yüksek ses
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani