English Turkish
AIR ASSAULT : English Turkish
hava saldırısı, uçak tarafından gerçekleştirilen saldırı
AIR ATTACK : English Turkish
hava taarruzu, uçak tarafından gerçekleştirilen saldırı, uçak veya helikopterler tarafından başlatılan saldırı
AIR BAG : English Turkish
hava yastığı, otomobillerde kullanılan emniyet mekanizması (çarpışma sırasında hava ile dolan ve yolcuları cam ve gösterge panosuna çarpmaktan koruyan plastik torba)
AIR BASE : English Turkish
hava üssü, hava kuvvetleri üssü
AIR BATH : English Turkish
n. açık hava banyosu
AIR BATTLE : English Turkish
hava savaşı, havada gerçekleşen mücadele (uçaklar, helikopterler, vs. arasında)
AIR BEACON : English Turkish
hava radyo farı
AIR BED : English Turkish
hava yatağı, hava ile doldurulmuş olan ve yatak olarak kullanılan cisimler; şişirilebilir döşek
AIR BLADDER : English Turkish
hava kesesi, balıklarda bulunan yüzerken enerji harcamasına neden olmadan batmamayı kontrol etmek için yardımcı solunum organı görevi yapan hava ile dolu iç kese (mevcut su derinliğinde kalmak ve yukarı veya aşağı gitmek için)
AIR BLAST : English Turkish
hava püskürtmeli, mekanik bir şekilde üretilen hava jet püskürtmesi; patlama ile üretilen havadan taşınan şok dalgası
AIR BORNE : English Turkish
havadan nakledilen, uçak tarafından nakledilen (özellikle askeri kara kuvvetleriyle ilgili)
AIR BRAKE : English Turkish
hava freni, tazyikli hava ile çalıştırılan fren; bir uçağın hızını düşürmek için hava akımına doğru yöneltilen yüzey
AIR BRIDGE : English Turkish
hava köprüsü, fırın hava geçidi
AIR BRUSH : English Turkish
oya tabancası, ince boya püskürtmesi üretmek için tazyikli hava kullanan boyama aleti; gerçek boya tabancasının boyama efektlerinin benzerini yapan birçok bilgisayar programı aleti (Bilgisayar)
AIR BUBBLE : English Turkish
hava kabarcığı
AIR BUMP : English Turkish
n. kısa süren rüzgâr (uçak)
AIR CADETS : English Turkish
hava okulu öğrencileri, askeri hava akademisi öğrencileri
AIR CARGO : English Turkish
n. uçak kargosu
AIR CHAMBER : English Turkish
hava hücresi, hava haznesi
AIR CHIEF MARSHAL : English Turkish
hava mareşali, İngiliz hava kuvvetlerinde kıdemli subay
AIR COMMAND : English Turkish
hava komutanlığı, (Amerikan)hava kuvvetlerinden daha yüksek olan askeri komutanlık birimi
AIR COMMODORE : English Turkish
hava tuğgeneral, İngiliz hava kuvvetleri subayı
AIR COMPRESSOR : English Turkish
hava kompresörü, havayı atmosfer basıncından daha yüksek yapan makina
AIR CONDITION : English Turkish
havalandırmak, klimatize etmek
AIR CONDITIONED : English Turkish
havalandırmalı, klimalı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani