Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
AI : English Turkish

her şey dahil

AICA KOGYO CO., LTD. : English Turkish

n. lamine levha ve kaplama ile işlenmiş ahşap ve elektronik eşya imal eden Japon şirketi

AICHI : English Turkish

n. orta Honshu’da (Japonya) bir vilayet

AICHMOPHOBIA : English Turkish

n. sivri nesne fobisi, keskin ve sivri uçlu objelerden korkma; (Psikoloji) müthiş parmağından dokunulma korkusu, herhangi bir uzun ve ince sivri uçlu obje tarafından dokunulma korkusu

AICPA : English Turkish

"American Institute of Certified Public Accountants (Amerikan Mali Muhasebeciler Enstitüsü)"; Birleşik Devletler’de muhasebecilerin büyük meslekî kuruluşu

AID : English Turkish

n. yardım, destek, yardımcı, çare, alet, aygıt

AID : English Turkish

v. yardım etmek, yardımcı olmak

AID AND ABET : English Turkish

suç ortaklığı yapmak, yardakçılık etmek

AID BATTERY : English Turkish

n. cihazı için pil

AID DE CAMP : English Turkish

n. emir subayı, yaver

AIDA : English Turkish

n. Verdi tarafından yazılmış bir opera; bu operada Etiyopyalı bir prensesin karakteri

AIDE : English Turkish

n. yardımcı, yaver, emir subayı

AIDE DE CAMP : English Turkish

emir subayı, yaver

AIDE MEMOIRE : English Turkish

not, hatırlatıcı not, nota [pol.]

AIDE-DE-CAMP : English Turkish

yaver, amirin sekreterlik görevlerini yerine getiren ordu subayı; asistan

AIDED : English Turkish

adj. yardım almış, yardım edilmiş

AIDER : English Turkish

n. yaver, asistan, yardımcı, emir subayı

AIDLESS : English Turkish

adj. yardıma muhtaç, çaresiz, yardım edilemeyecek durumda olan

AIDMAN : English Turkish

n. sıhhiye, sıhhiye eri

AIDS : English Turkish

aİds, bağışıklık sistemini çökerten öldürücü hastalık

AIDS : English Turkish

n. "acquired immune deficiency syndrome (edinsel bağışıklık sistemi yetmezliği sendromu)"; bir dizi enfeksiyon ve kansere duyarlılık ve bağışıklık sisteminin bozulması ile nitelendirilen tedavisi olmayan hastalık (HIV virüsü neden olur)

AIDS CARRIER : English Turkish

AIDS taşıyıcısı, ölümcül HIV virüsü taşıyan kimse

AIDS VIRUS : English Turkish

"acquired immune deficiency syndrome (edinsel bağışıklık yetmezliği sendromu)" virüsü; AIDS virüsü, sperm ve kan dolaşımı yoluyla bulaşan ve tedavi edilemeyen bağışıklık yetmezliği hastalığı

AIDSLINE : English Turkish

n. AIDS’le ilgili çevrimiçi veritabanı servisi

AIESEC : English Turkish

"Association Internationale des Etudiants en Sciences Economiques et Commerciales"; gençlerin topluma olumlu etki etmek amacıyla potansiyellerini keşfedip geliştireceği, dünya çapında 100’den fazla ülkeye yayılmış ve öğrenciler tarafından yönetilen Hollanda Rotterdam’da uluslararası bir ofisi bulunan kâr amacı gütmeyen bir örgüt