English Turkish
DIMERIZATION : English Turkish
n. dimerizasyon, (Amerikan İngilizcesi) (Kimya) iki özdeş molekülün birleşerek daha büyük bir molekül veya polimer oluşturmaları süreci (dimerisation olarak da yazılır)
DIMETER : English Turkish
n. iki vezinli mısra
DIMETHOXYAMPHETAMINE : English Turkish
n. LSD'ye benzer özellikleri olan halüsinojenik bir madde
DIMETHYL : English Turkish
n. (Kimya) dimetil, iki metilli, etan, etan serisinden yanıcı bir gaz
DIMIDIATE : English Turkish
adj. iki eşit parçaya bölünmüş
DIMIDIATE : English Turkish
v. iki eşit parçaya bölmek
DIMINISH : English Turkish
v. azaltmak, eksiltmek, azalmak; küçültmek; inceltmek; sivriltmek; kısmak
DIMINISH IN VALUE : English Turkish
v. değeri düşmek
DIMINISHABLE : English Turkish
adj. azalabilir, azaltılabilir
DIMINISHABLENESS : English Turkish
n. azalabilir olma durumu, azaltılabilir olma durumu, azalabilirlik, azaltılabilirlik
DIMINISHED : English Turkish
adj. azaltılmış, düşürülmüş
DIMINISHED RESPONSIBILITY : English Turkish
azaltılmış sorumluluk, indirgenmiş sorumluluk, sınırlı sorumluluk, koşullar dahilindeki yasal sorumluluk
DIMINISHING : English Turkish
n. azalan, eksilen
DIMINISHING RETURNS : English Turkish
azalan verim, azalan çıktı, azalan kâr, azalan ürün, belli bir noktadan sonra sadece bir ürün faktörünün arttırılması ve diğer faktörlerin aynı bırakılmasının daha düşük bir çıktı seviyesiyle sonuçlanacağını belirten ilke
DIMINISHINGLY : English Turkish
adv. azalarak, azalan bir biçimde, azalmış bir şekilde, indirgenmiş bir şekilde, indirgenerek
DIMINUENDO : English Turkish
adv. ses gittikçe hafifleyerek, diminuendo
DIMINUTION : English Turkish
n. eksiltme, azaltma, eksilme, azalma; küçültme
DIMINUTION OF VALUE : English Turkish
değer noksanlığı, kıymet azlığı, değerde azalma
DIMINUTIVAL : English Turkish
adj. küçültme sıfatı kullanılmış, küçültme ismi kullanılmış
DIMINUTIVE : English Turkish
adj. küçücük, minnacık, minik; küçültme sözcüğü kullanılmış
DIMINUTIVE : English Turkish
n. küçültme ismi, küçültme sıfatı, küçültme sözcüğü
DIMINUTIVENESS : English Turkish
n. küçüklük, önemsizlik, boyutta çok küçük olan mülk
DIMITY : English Turkish
n. kabartmalı pamuklu bez, dimi
DIMLY : English Turkish
adv. belirsiz bir şekilde, zayıf bir şekilde
DIMM : English Turkish
"dual in-line memory module (çifte hat bellek modülü)",
bir kanal kullanan bilgisayarların ana kartlarına bağlı rastgele erişim belleği çipleri (RAM) grupları içeren baskılı devre kartı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani