Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
DIVING BOARD : English Turkish

tramplen

DIVING CLUB : English Turkish

dalma kulübü, dalgıçlık kulübü, sualtı dalga gezileri düzenleyen ve uygulayan grup

DIVING COURSE : English Turkish

dalma kursu, dalgıçlık kursu, sualtı dalma kursu, scuba dalışı için gerekli yeteneklerin edindirildiği kurs

DIVING DRESS : English Turkish

dalgıç elbisesi

DIVING DUCK : English Turkish

n. dalgıç ördek

DIVING HELMET : English Turkish

n. dalgıç başlığı

DIVING LICENSE : English Turkish

dalma lisansı, dalgıçlık sertifikası, bir kimsenin yasal olarak dalabileceğini gösteren belge

DIVING RESORT : English Turkish

turistik dalma alanı, insanların sualtı dalışı için gittikleri tatil bölgesi

DIVING SUIT : English Turkish

dalgıç elbisesi

DIVING TOWER : English Turkish

n. atlama kulesi

DIVINING ROD : English Turkish

n. maden arama çubuğu, su arama çubuğu, mineral ve yeraltı suyu aramak için kullanılan çubuk, arama çubuğu

DIVINISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) Tanrılaştırmak, ilahlaştırmak, kutsallaştırmak, idolleştirmek, ululaştırmak (divinize olarak da yazılır)

DIVINITY : English Turkish

n. kutsallık, tanrı, tapınılan şey, tanrılık, ilâhilik, tanrıbilim, ilahiyat, bir tür turta, ilah

DIVINITY FUDGE : English Turkish

n. bir tür turta

DIVINITY SCHOOL : English Turkish

teoloji okulu, dinî müfredatı bulunan okul (özellikle papazlık adayları için)

DIVINIZE : English Turkish

v. tanrılaştırmak, ilâhlaştırmak

DIVISIBILITY : English Turkish

n. bölünebilirlik, bölünebilme

DIVISIBLE : English Turkish

adj. bölünebilir

DIVISIBLE CONTRACT : English Turkish

ölümlü sözleşme, çeşitli bölümlerden oluşan sözleşme, birbirinden bağımsız alt bölümlere ayrılabilen sözleşme

DIVISIBLENESS : English Turkish

n. ayrılabilirlik, bölünebilirlik, kısımlara ayrılabilir olma durumu

DIVISIBLY : English Turkish

adv. ayrılabilir bir şekilde, bölünebilir bir şekilde, kısımlara ayrılabilir bir şekilde, taksim edilebilir bir şekilde

DIVISION : English Turkish

n. bölme, ayırma, ikiye ayrılma, dağıtım, bölünme; bölge, bölüm; anlaşmazlık, uyuşmazlık; küme [fut.]; siklet (boks)

DIVISION ARTILLERY : English Turkish

tümen topçu birimi, amacı savaşan askerlere topçu desteği sağlamak olan birim

DIVISION INTO GROUPS : English Turkish

gruplara ayrılma, büyük bir grubun küçük alt gruplara ayrılması, kümelere ve öbeklere ayrılma

DIVISION OF ATTENTION : English Turkish

dikkatin bölünmesi, farkındalık ve konsantrasyonun dağıtılması, aynı anda birçok şeyi birden farkında olma durumu