English Turkish
DIVORCE SUIT : English Turkish
n. boşanma davası
DIVORCEABLE : English Turkish
adj. boşanılabilir, ayrılabilir
DIVORCED : English Turkish
adj. boşanmış, ayrılmış
DIVORCEE : English Turkish
n. boşanmış kimse, dul kimse
DIVORCEMENT : English Turkish
n. boşanma, evliliği sona erdirme, ayrılma
DIVORCER : English Turkish
n. boşanma sebebi, boşanmaya neden olan, boşanmayı körükleyen; ayıran, ayrıştıran kimse veya şey
DIVORCÉ : English Turkish
n. (Fransızca) boşanmış erkek
DIVORCÉE : English Turkish
n. (Fransızca) boşanmış kadın, dul kadın
DIVOT : English Turkish
n. çimen, çim parçası, golfte acemice vuruşla kopan çimen parçası
DIVULGATION : English Turkish
n. yayma, açığa vurma, ortaya dökme
DIVULGE : English Turkish
v. açığa vurmak, ifşa etmek, ortaya dökmek, yaymak
DIVULGE A SECRET : English Turkish
sırrı açığa vurmak
DIVULGED SECRET INFORMATION : English Turkish
gizli bilgileri ortaya döktü, gizli bilgileri açıkladı, sır niteliğindeki bilgileri ifşa etti, sırları sızdırdı
DIVULGED THE SECRET : English Turkish
sırrı sızdırdı, gizli bilgileri ortaya döktü, gizli bilgileri açıkladı, sır niteliğindeki bilgileri ifşa etti
DIVULGEMENT : English Turkish
n. yayma, açığa vurma
DIVULGENCE : English Turkish
n. yayma, açığa vurma
DIVULGER : English Turkish
n. açıklayan, ifşa eden, ortaya döken, açığa vuran, yayan
DIVULGING : English Turkish
n. açıklama, ifşa etme, ortaya dökme, açığa vurma, yayma
DIVULGING CONFIDENTIAL INFORMATION : English Turkish
gizli bilgileri ortaya dökme, gizli bilgileri açıklama, sır niteliğindeki bilgileri ifşa etme, sırları sızdırma
DIVULGING INFORMATION : English Turkish
gizli bilgileri ortaya dökme, gizli bilgileri açıklama, sır niteliğindeki bilgileri ifşa etme, sırları sızdırma
DIVULGING SECRETS OF STATE : English Turkish
devletin gizli bilgilerini ortaya dökme, devletin gizli bilgilerini açıklama, devletin sır niteliğindeki bilgilerini ifşa etme, devlet sırlarını sızdırma, devletin özel bilgilerini sızdırma; ajanlık yapma; ülkesine ihanet etme
DIVULSE : English Turkish
v. yırtmak, koparmak, yırtarak ayırmak
DIVULSION : English Turkish
n. yırtma, koparma, yırtarak ayırma, zor kullanarak ayırma
DIVULSOR : English Turkish
n. yırtan kimse, koparan, yırtarak ayıran, zor kullanarak ayıran
DIVVY : English Turkish
v. paylaşmak, bölmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani