Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
DIVISION OF EMPLOYMENT : English Turkish

istihdam bürosu, istihdam işleriyle uğraşan idari birim

DIVISION OF FUNCTIONS : English Turkish

fonksiyonların bölünmesi, işlevlerin dağıtılması, görevlerin ayrılması ve dağıtılması

DIVISION OF LABOR : English Turkish

işbölümü, uzmanlaşma, işin dağıtılması, bir ürünün seri üretimini gerçekleştirmek için her göreve birkaç çalışanın getirilmesiyle bir işin uzmanlık alanlarına bölünmesi

DIVISION RING : English Turkish

ölme halkası, (Matematik) sıfır olmayan her öğenin çarpımsal tersinin olduğu ancak çarpmanın her zaman değişmeli olmadığı halka (soyut cebir)

DIVISION SIGN : English Turkish

ölme işareti, iki sayı arasına konulan ve birincisinin ikincisine bölüneceğini gösteren sembol (Matematik)

DIVISION SUPPORT COMMAND : English Turkish

tüm destek kıtaları komutanlığı, muharebe birliklerine destek sağlayan askerî birim

DIVISIONAL : English Turkish

adj. bölme, bölme ile ilgili, bölünme ile ilgili, tümene ait, tümen

DIVISIONALISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) bölümleştirmek, bölüm oluşturmak, bölümselleştirmek, ayırmak, kısım oluşturmak (divisionalize olarak da yazılır)

DIVISIONALIZE : English Turkish

v. (Amerikan İngilizcesi) bölümleştirmek, bölüm oluşturmak, bölümselleştirmek, ayırmak, kısım oluşturmak (divisionalise olarak da yazılır)

DIVISIONISM : English Turkish

n. bölmecilik, noktacılık, neoempresyonistler tarafından geliştirilmiş olan ve saf renk noktalarının bir harmanlama görüntüsü yaratacak şekilde yan yana dizildiği resim tekniği

DIVISIONIST : English Turkish

n. noktacı, resim noktacı, divizyonizm (bölmecilik) olarak bilinen çizim tekniğini kullanan neoempresyonist ressam

DIVISIONIST : English Turkish

adj. noktacı, resim noktacı, divizyonizm (bölmecilik) olarak bilinen çizim tekniği ile ilgili, bu çizim tekniğine özgü

DIVISIVE : English Turkish

adj. bölen, dağıtan, ayrılık yaratan, anlaşmazlık çıkaran

DIVISIVELY : English Turkish

adv. ara bozucu bir şekilde, bölücü bir şekilde, bölen bir şekilde, ayrıştıran bir şekilde, bölerek

DIVISIVENESS : English Turkish

n. ara bozuculuk, bölücülük, bölücü olma durumu, ayrıştırıcı olma durumu

DIVISOR : English Turkish

n. bölen, tambölen sayı

DIVORCABLE : English Turkish

adj. boşanabilir

DIVORCE : English Turkish

n. boşanma, boşama, ayrılma, ayrılık

DIVORCE : English Turkish

v. boşanmak, boşamak, ayrılmak, ayırmak

DIVORCE ACTION : English Turkish

n. boşanma davası

DIVORCE CERTIFICATE : English Turkish

oşanma belgesi, boşanma sertifikası, bir evliliği sona erdiren yasal belge

DIVORCE CLAIM : English Turkish

oşanma talebi, boşanma dilekçesi

DIVORCE FROM : English Turkish

v. ayırmak, ayrılmak, ilgisini kesmek

DIVORCE ONE'S HUSBAND : English Turkish

v. kocasından boşanmak

DIVORCE ONE'S WIFE : English Turkish

v. karısından boşanmak