English Turkish
DOPE FIEND : English Turkish
n. esrarkeş, keş, hapçı
DOPE HABIT : English Turkish
n. uyuşturucu bağımlılığı
DOPE OUT : English Turkish
v. çözüm bulmak, üstesinden gelmek, önceden kestirmek, tahmin etmek
DOPER : English Turkish
n. doping veren
DOPESHEET : English Turkish
n. at yarışı bülteni, at yarışları hakkında bilgiler sağlayan rapor (Argo)
DOPEY : English Turkish
adj. esrar çekmiş, hap almış, uyuşmuş; salak
DOPIAZA : English Turkish
n. (Hindistan Mutfağı) soğan ve domates ile pişirilen körili hafif bir et veya balık yemeği
DOPINESS : English Turkish
n. uyuşturucu almış olma durumu, uyuşturucu çekmişlik; aptallık, salaklık, salak olma durumu
DOPING : English Turkish
n. doping, doping yapma
DOPING TEST : English Turkish
n. doping testi
DOPPELGANGER : English Turkish
n. tıpkısının aynısı, tıpatıp aynısı
DOPPER : English Turkish
n. Dopper, ana vaftiz ya da Vaftiz
DOPPLER : English Turkish
n. Doppler, soyadı; C.J. Doppler (
1853), Avusturyalı fizikçi, Doppler etkisini açıklayan ilk kişi
DOPPLER EFFECT : English Turkish
n. Doppler etkisi, dalga kaynağı ve alıcı arasındaki mesafenin değiştiğinden dolayı ses ya da ışık dalga frekanslarındaki gözle görünür değişim
DOPPLER RADAR : English Turkish
Doppler radarı, hareket eden ve durağan hedefleri Doppler etkisinin neden olduğu frekans değişikliklerini analiz ederek ayırt edebilen radar sistemi
DOR : English Turkish
n. bokböceği, pislik böceği
DOR BEETLE : English Turkish
n. büyük bir bok böceği, büyük bir gübre böceği
DORA : English Turkish
n. Dora, kadın ismi; soyadı
DORA ANGELA DUNCAN : English Turkish
n. Dora Angela Duncan, Isadora Duncan (
1927), ABD'li dansçı, modern dansların öncüsü
DORADO : English Turkish
n. büyük ve parlak renkli bir balık; yunus
DORAPHOBIA : English Turkish
n. hayvan postu veya derisi fobisi; kürklü hayvanlardan korkma
DORAYAKI : English Turkish
n. tatlı azuki fasulyeleriyle doldurulan popüler bir Japon gözlemesi
DORBEETLE : English Turkish
n. bokböceği, pislik böceği
DORCAS : English Turkish
n. Dorcas, kadın ismi; dişi karaca
DORDOGNE : English Turkish
n. Dordogne, güneybatı Fransa'da bir nehir; orta Fransa'da bir bölge
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani