Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

DRILLING MACHINE : English Turkish

n. delme makinesi, matkap, delgi, delik açmak için kullanılan makine

DRILLING RIG : English Turkish

n. delme tesisatı

DRILLING WELLS : English Turkish

kuyular açma, kuyu oluşturmak için yeryüzünde delikler açma (petrol su vs çekmek için)

DRILLMASTER : English Turkish

n. eğitim subayı, sert eğitmen

DRILY : English Turkish

adv. kuruca, kurak olarak, susuz olarak

DRINK : English Turkish

n. içecek, meşrubat, içki; içki içmek, içmek; deniz; okyanus

DRINK : English Turkish

v. içmek, içki içmek, şerefine içmek; içkiye harcamak; bitirmek

DRINK A LOT : English Turkish

v. çok içmek

DRINK A TOAST TO : English Turkish

-a içmek,
nın şerefine içmek, bir kimsenin veya şeyin onuruna içmek

DRINK A TOAST TO SOMEONE : English Turkish

v. birin içmek, bir kimsenin şerefine içmek, birinin onuruna içmek; bir kimsenin başarısına içmek

DRINK AT ONE DRAUGHT : English Turkish

tek dikişte içmek, fondip yapmak, bir bardak veya başkaca bir kabın içeriğini bir defada içmek

DRINK AWAY : English Turkish

içkiye harcamak, içerek unutmaya çalışmak, içkiyle dağıtmak

DRINK DEEPLY : English Turkish

çok içmek

DRINK DOWN : English Turkish

içip bitirmek, yuvarlamak, tamamen içmek; çabucak yutmak, hızlıca içmek

DRINK HARD : English Turkish

sarhoşluk derecesine kadar içmek

DRINK HEAVILY : English Turkish

çok içmek, kafayı çekmek

DRINK IN : English Turkish

tadını çıkarmak, doya doya seyretmek, emmek, yutmak

DRINK LIKE A FISH : English Turkish

alık gibi içmek, çok büyük miktarda içmek, çok büyük miktarda alkol almak

DRINK NEAT : English Turkish

saf içmek, karışımsız içmek, katışıksız içmek

DRINK OFF : English Turkish

ir dikişte içmek, içip bitirmek

DRINK OFFERING : English Turkish

n. içki teklif etme, içki sunma, içki dökme, içki akıtma

DRINK ON THE HOUSE : English Turkish

v. bedava içmek, beleş içmek, şirketten içmek, müesseseden içmek, avantadan içmek

DRINK ONE'S FILL : English Turkish

dolusuna içmek, dolu dolu içmek, istenilen kadar içmek, içilebildiği kadar içmek

DRINK ONE'S HEALTH : English Turkish

irinin sağlığına içmek, bir kimsenin sağlık ve mutluluğuna içmek

DRINK ONESELF TO DEATH : English Turkish

ölümüne içmek, ölümcül olana kadar alkol tüketmek