Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
DUMP WASTE : English Turkish

çöp boşaltmak, çöp atmak, çöp dökmek

DUMPAGE : English Turkish

n. araçlardan çöp yükü boşaltma; üst üste yığılmış maddeler; yük boşaltabilme hakkı için ödenen ücret

DUMPCART : English Turkish

n. devirmeli araba, yükünün boşaltılması için yana devrilebilen araba

DUMPED : English Turkish

adj. atılmış, yığılmış, yığın edilmiş; (Argo) bir kimse tarafından reddedilmiş (örneğin; "Did you hear the lates? Steve was dumped by Susan last night {Son haberleri duydun mu? Steve dün gece Susan tarafından reddedilmiş}")

DUMPER : English Turkish

n. damperli kamyon

DUMPER TRUCK : English Turkish

n. damperli kamyon

DUMPINESS : English Turkish

n. bodurluk, gebeşlik, tıknazlık, kısa ve tıknaz olma durumu

DUMPING : English Turkish

n. damping, ucuzluk; çöp yığını

DUMPING GROUND : English Turkish

n. çöplük

DUMPING PRICE : English Turkish

n. fiyatı düşürme, fiyatı indirme, bir ürünün piyasadaki fazlalığından dolayı o ürünü kâr yerine zarar edecek şekilde fiyatlandırma

DUMPISH : English Turkish

adj. üzgün, kasvetli, hüzünlü; melankolik; durgun, sıkıcı

DUMPLING : English Turkish

n. meyveli börek; kısa ve obur kimse

DUMPS : English Turkish

n. depresyon, mutsuzluk, neşesizlik (Gayriresmî)

DUMPSTER : English Turkish

n. büyük çöp kovası, çöp konteyneri, büyük çöp kutusu (açık havada)

DUMPY : English Turkish

adj. bodur, kısa ve şişman

DUN : English Turkish

n. boz renk; boz at

DUN : English Turkish

v. zorla alacağını istemek; sıkıştırmak; ödenmesini istemek

DUN : English Turkish

adj. boz, karanlık

DUNAM : English Turkish

n. dönüm, 1000 metrekarelik alan

DUNBAR : English Turkish

n. Dunbar, soyadı; Paul Laurence Dunbar (
1906), Afrikalı-Amerikalı şair ve romancı; William Dunbar (
c1520) İskoçyalı şair ve IV. James'in mahkeme üyesi; William Dunbar (
1810), Amerikalı bilim adamı; İskoçya'da bir kasaba

DUNBRODY : English Turkish

n. Dunbrody, 1845 ve 1870 arasında İrlandalı göçmenleri Yeni Dünya'ya taşıyan üç direkli yelkenli gemi

DUNCAN : English Turkish

n. Duncan, soyadı; erkek ismi; güney Oklahoma'da bir şehir (ABD); Britanya Kolombiya'sında Vancouver Adası'nda bi şehir (Kanada); Isadora Duncan (
1927), Amerika Birleşik Devletleri dansçısı, modern dansın öncüsü

DUNCE : English Turkish

n. mankafa, aptal, cahil kimse

DUNCE CAP : English Turkish

ahmak şapkası, uzun koni şeklinde olan ve bir zamanlar zayıf not alan veya tembel öğrencilere ceza olarak giydirilmiş olan bir şapka

DUNCE'S CAP : English Turkish

n. ahmak şapkası, uzun koni şeklinde olan ve bir zamanlar zayıf not alan veya tembel öğrencilere ceza olarak giydirilmiş olan bir şapka