Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
DUNCERY : English Turkish

n. salaklık, aptallık, ahmaklık, geri zekâlılık

DUNDERHEAD : English Turkish

n. mankafa, ahmak

DUNDERHEADED : English Turkish

adj. ahmak, odun kafalı

DUNE : English Turkish

n. kum tepeciği, kumul

DUNE BUGGY : English Turkish

n. kumsal arabası

DUNG : English Turkish

n. gübre

DUNG : English Turkish

v. gübrelemek

DUNG BEETLE : English Turkish

okböceği

DUNG FORK : English Turkish

gübre çatalı

DUNG GATE : English Turkish

Dung kapısı, Kudüs'ün eski kasabasında bulunan bir kapı (İsrail)

DUNG HILL : English Turkish

n. gübre yığını

DUNGAREE : English Turkish

n. pamuklu kaba kumaş

DUNGAREES : English Turkish

n. kaba pamukludan pantolon, kaba pamuklu tulum

DUNGEON : English Turkish

n. burç, kule; zindan

DUNGEONS & DRAGONS : English Turkish

n. Dungeons & Dragons, (Ticari marka) D&D, Dungeons ve Dragons, popüler hayal gücü rol üstlenme oyunu

DUNGEONS AND DRAGONS : English Turkish

n. Dungeons ve Dragons,(Ticari marka) D&D,popüler hayal gücü rol üstlenme oyunu

DUNGFORK : English Turkish

n. gübre çatalı, gübre atmak için kullanılan uzun saplı ve büyük bir çatal

DUNGHILL : English Turkish

n. gübre yığını, gübrelik, çöp yığını

DUNGLISH : English Turkish

n. Hollanda İngilizcesi, ("Dutch" ve "English" kelimelerinden türetilen kelime) Hollandalılar tarafından konuşulan İngilizce

DUNGWORM : English Turkish

n. gübre solucanı, gübrede bulunan ve olta ile balık avlayan kimseler tarafından yem olarak kullanılan yer solucanı

DUNGY : English Turkish

adj. gübremsi, pis

DUNHAM : English Turkish

n. Dunham, soyadı; Quebec vilayetinin güney bölgesinde bulunan bir kasaba (Kanada); Katherine Dunham (
2006), Chicago üniversitesinde okuyan ve antropoloji dalında lisans, yüksek lisans ve doktora ünvanlarını kazanan ilk Afrikalı-Amerikalılardan biri olan ABD dansçısı ve koreograf

DUNITE : English Turkish

n. dünit, olivinden oluşan sarımsı yeşil kaba bir damarlı volkanik taş

DUNIWASSAL : English Turkish

n. ikinci sınıf beyefendisi, soylu adayı

DUNK : English Turkish

v. daldırmak, bandırmak, banmak