Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ENUMERATION : English Turkish

n. sayım, döküm, sayım listesi

ENUMERATOR : English Turkish

n. sayım görevlisi, sayım memuru

ENUNCIATE : English Turkish

v. kesinlikle ifade etmek, bildirmek; söylemek, ilan etmek; ileri sürmek, iddia etmek

ENUNCIATION : English Turkish

n. ifade, ilan, ileri sürme

ENUNCIATIVE : English Turkish

adj. ifade edici, belirtici

ENUNCIATOR : English Turkish

n. açık seçik veya anlaşılır tarzda konuşan kimse; sunucu, anons yapan kimse, ilan eden kimse, deklare eden kimse

ENURE : English Turkish

v. alıştırmak, yürürlüğe girmek

ENURESIS : English Turkish

n. idrarını tutamama

ENVELOP : English Turkish

v. sarmak, kaplamak, örtmek, kuşatmak

ENVELOPE : English Turkish

n. zarf; kılıf, örtü; torba [anat.]

ENVELOPED : English Turkish

adj. sarılmış, paketlenmiş, üzeri örtülmüş, kapatılmış, kapalı

ENVELOPED IN MYSTERY : English Turkish

sır perdesi altında, sırla örtülü, gizli, gizemli, esrarengiz

ENVELOPER : English Turkish

n. saran bürüyen paketleyen kimse

ENVELOPING : English Turkish

adj. kaplayan, örten, kuşatan, çevreleyen

ENVELOPMENT : English Turkish

n. sarma, örtme, kuşatma

ENVENOM : English Turkish

v. zehir katmak, zehirlemek; aşılamak; dolduruşa getirmek, kızıştırmak

ENVENOMATION : English Turkish

n. zehir tarafından zehirlenme; zehirli bir maddeyi veya hayvan zehrini ısırıkla veya iğne ile enjekte etme eylemi; zehirli bir iğne veya ısırık tarafından zehirlenme

ENVENOMED : English Turkish

adj. zehirli hale getirilmiş; nefretle dolmuş; zehirlenmiş

ENVIABLE : English Turkish

adj. kıskanılacak; gıpta edilecek, imrenilecek

ENVIABLY : English Turkish

adv. kıskançlık veya haset uyandıran bir tarzda

ENVIED HIM : English Turkish

was jealous of him

ENVIER : English Turkish

n. kıskanç kimse, gıpta eden kimse

ENVIOUS : English Turkish

adj. kıskanan, kıskanç, gıpta eden

ENVIOUS PERSON : English Turkish

kıskanç kimse, diğerini kıskanan kimse, diğerinin üzerine titreyen kimse

ENVIOUSLY : English Turkish

adv. kıskançlıkla, hasetle, açgözlülükle, hırsla, garezle