Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ENTREAT : English Turkish

v. yalvarmak, rica etmek, üstelemek

ENTREATED HIM : English Turkish

ona yalvarma, içtenlikle ondan rica etme

ENTREATINGLY : English Turkish

adv. yalvararak

ENTREATMENT : English Turkish

n. yalvarıp yakarma, yakarma eylemi, yalvarma eylemi, rica etme fiili

ENTREATY : English Turkish

n. yalvarma, rica, üsteleme

ENTRECHAT : English Turkish

n. (Bale) dansçının havada iken ayaklarını çapraz yaparak birkaç kez topuklarını birbirine dokundurduğu sıçrayış

ENTRECOTE : English Turkish

n. antrikot, sırt kaburgaları arasından kesilen biftek parçası

ENTREE : English Turkish

n. giriş, antre; başlangıç yemeği; giriş müziği

ENTREMETS : English Turkish

n. yan yemek; bir peynir yemeğinden sonra ikram edilen tatlılar veya şekerli yemekler; iki büyük ve önemli eğlence arasında küçük eğlence

ENTRENCH : English Turkish

v. siper kazmak; siperlerle kuşatmak; yerleştirmek, sağlama almak

ENTRENCH ONESELF : English Turkish

siper arkasına geçmek, kendini güvenceye almak, kendini sağlama almak

ENTRENCH UPON : English Turkish

v. tecâvüz etmek

ENTRENCHED : English Turkish

adj. sabit, değişmez, yerleşik

ENTRENCHMENT : English Turkish

n. siper, hendek kazma

ENTREPOT : English Turkish

n. antrepo, depo, ticaret merkezi

ENTREPRENEUR : English Turkish

n. girişimci; müteahhit; eğlence düzenleyicisi

ENTREPRENEURIAL : English Turkish

adj. girişimci, girişim ile ilgili

ENTREPRENEURIAL SKILL : English Turkish

girişimcilik yeteneği, bir sorumluluğu/taahhütü yönetme ve organize etme kabiliyeti

ENTREPRENEURIALISM : English Turkish

n. girişimci ruhu veya girişimcinin görünümü

ENTREPRENEURISM : English Turkish

n. inisiyatif alma eylemi, girişimde bulunma eylemi; yenilik ve yaratıcılığa öncülük etme eylemi; yenilikçilik, yaratıcılık

ENTREPRENEURSHIP : English Turkish

n. girişimcilik, girişimci olma ve inisiyatif kullanma özelliği, yeni bir işe başlama veya yeni bir işi üstlenme alışkanlığı

ENTREPRENEUSE : English Turkish

n. kadın girişimci, bir iş teşebbüsünün riskini üzerine alan ve ve işi yüklenen kadın

ENTREPÔT : English Turkish

n. (Fransızca) ithalat ve ihracat merkezi olarak hizmet sunan liman; antrepo, toptan satış yeri, depo, emanetçi deposu

ENTRESOL : English Turkish

n. asma kat

ENTROPY : English Turkish

n. entropi, kullanılmaz enerji miktarı