Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ENTOZOAN : English Turkish

n. entozoan, iç parazit (ör. bir bağırsak kurdu/tenyası)

ENTOZOIC : English Turkish

adj. entozoik, konakçısının vücudunda yaşayan (bir parazite ait)

ENTOZOON : English Turkish

n. iç parazit (ör. bir bağırsak kurdu/tenyası)

ENTR'ACTE : English Turkish

n. mola, perde arası (Fransızca)

ENTRACTE : English Turkish

n. antrakt, perde arası, antrakt muziği

ENTRAILS : English Turkish

n. bağırsaklar, iç organlar, iç kısımlar

ENTRAIN : English Turkish

v. trene bindirmek, trene binmek; trene yüklemek

ENTRANCE : English Turkish

n. giriş, girme, kapı, antre; sahneye çıkma; atılma

ENTRANCE : English Turkish

v. büyülemek, mest etmek; hayran bırakmak; kendinden geçirmek

ENTRANCE EXAMINATION : English Turkish

giriş sınavı

ENTRANCE EXAMS : English Turkish

giriş sınavı, kabul edilme sınavları, bir adayın bir enstitüye (bir üniversite gibi) kabul edilip edilmeyeceğini belirlemek için verilen testler

ENTRANCE FEE : English Turkish

giriş ücreti, üyelik aidatı

ENTRANCE HALL : English Turkish

lobi, giriş holü

ENTRANCE IS GRATIS : English Turkish

giriş bedava, serbest giriş, ücretsiz giriş

ENTRANCE LOBBY : English Turkish

giriş holü, giriş katı

ENTRANCE PERMIT : English Turkish

giriş izni, bir yere girmek için yazılı yetki

ENTRANCE VISA : English Turkish

giriş vizesi, bir ülkeye girişe müsade eden pasaport üzerindeki onay

ENTRANCED : English Turkish

adj. kendinden geçmiş, mest olmuş

ENTRANCED WITH JOY : English Turkish

adj. zevkten kendinden geçmiş

ENTRANCEMENT : English Turkish

n. büyülenme, mest olma

ENTRANCING : English Turkish

adj. büyüleyici, hayran eden, mest eden

ENTRANCINGLY : English Turkish

adv. büyüleyici bir şekilde, etkileyici bir şekilde, mest eden bir şekilde, büyülenmiş bir tarzda, hipnotize olmuş bir şekilde

ENTRANT : English Turkish

n. giren kimse, girişimci; kaydolan kimse; yarışmacı, aday

ENTRAP : English Turkish

v. tuzağa düşürmek, yakalamak; ayartmak

ENTRAPMENT : English Turkish

n. caziplik, çekicilik,albeni, büyüleyicilik, zorluğa veya tehlikeye çekme/sürükleme