Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ETERANS OF FOREIGN WARS : English Turkish

n. savaş zamanında denizaşırı ülkelerde hizmet etmiş gaziler topluluğu

ETERNAL : English Turkish

adj. ölümsüz, ölmez, sonsuz, baki, ebedi

ETERNAL BOND : English Turkish

ebedi bağlılık veya ölümsüz birlik, sürekli/baki bağ

ETERNAL CAPITAL : English Turkish

daimi başkent, daima başkent olarak kalacak şehir

ETERNAL CITY : English Turkish

oma

ETERNAL ENMITY : English Turkish

sonsuz kin, bitmeyen nefret, ölümsüz kin, sonsuza kadar devam edecek antagonizm veya düşmanlık

ETERNAL FAME : English Turkish

ölümsüz şöhret, asla unutulmayan ün/şöhret

ETERNAL FLAME : English Turkish

sonsuz ateş, hiç sönmeyen ateş, daima yanan ateş

ETERNAL HATE : English Turkish

sonsuz kin, bitmeyen nefret, ölümsüz kin, sonsuza kadar devam edecek garez veya düşmanlık

ETERNAL LIFE : English Turkish

sonsuz hayat, ölümsüzlük

ETERNAL LOVE : English Turkish

sonsuz aşk, ebediaşk, asla sona ermeyen aşk/sevgi, sonsuza kadar devam eden aşk

ETERNAL SLEEP : English Turkish

sonsuz uyku, ebedi uyku, ölüm

ETERNAL SNOW : English Turkish

hiç bitmeyen kar, sonsuz kar, sürekli yağan kar, yağmayı asla durdurmayan kar, yağışı asla kesilmeyen kar

ETERNAL VALUES : English Turkish

ebedi değerler, sonsuza kadar devam eden ahlaki değerler, sabit ilkeler

ETERNAL VERITIES : English Turkish

n. ahlâk prensipleri, ahlâki değerler, ahlâki deşerler, ilahi kurallar

ETERNAL YOUTH : English Turkish

sonsuz gençlik, ebedi gençlik

ETERNALITY : English Turkish

n. sınırsızlık, ebedilik, ölümsüzlük, sonsuzluk

ETERNALIZATION : English Turkish

n. ölümsüzleştirme, ebedileştirme eylemi

ETERNALIZE : English Turkish

v. ebedileştirmek, sonsuza dek yaşatmak

ETERNALIZED : English Turkish

adj. ölümsüzleştirilen, ebedileştirilen

ETERNALLY : English Turkish

adv. sonsuz olarak, sonsuza dek, ebediyen, bitip tükenmeden

ETERNALNESS : English Turkish

n. süreklilik, kalıcılık, zamansız olma durumu, zamandan bağımsız olma vasfı

ETERNISE : English Turkish

v. her zaman meşhur olmak; sonsuz şekilde sürüp gitmesine neden olmak, ölümsüz yapmak, sonsuz hayatı garantilemek (ayrıca eternize)

ETERNITY : English Turkish

n. ebedilik, sonsuzluk, ebediyet, ölümsüzlük, ahiret

ETERNIZE : English Turkish

v. ebedileştirmek, sonsuza dek yaşatmak, sonsuzluğa kavuşturmak