Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
EXISTING : English Turkish

adj. var olan, mevcut, bugünkü

EXISTING : English Turkish

n. olma

EXIT : English Turkish

n. çıkış; sahneden çıkma; ölüm

EXIT : English Turkish

v. çıkmak, sahneden çıkmak, ölmek

EXIT PERMIT : English Turkish

çıkış izni

EXIT POLL : English Turkish

seçmenlere seçim sandığını terkederken yapılan gayrı resmi anket (seçim sonuçlarının bir göstergesi olarak kullanılan)

EXIT TO THE CITY : English Turkish

şehire çıkış

EXIT VISA : English Turkish

çıkış vizesi

EXITUS : English Turkish

n. ölüm (Latince)

EXO : English Turkish

pref. dış, dışına, dışından, ekzo

EXOBIOLOGICAL : English Turkish

adj. eksobiyoloji (dünya dışı varlıkları inceleyen bilim dalı) ile alakalı, diğer gezegenlerdeki yaşam ihtimali incelemeleri ile alakalı

EXOBIOLOGIST : English Turkish

n. eksobiyolog, eksobiyoloji uzmanı, diğer gezegenlerdeki yaşam ihtimali üzerine çalışmalar yapan kimse

EXOBIOLOGY : English Turkish

n. dış dünyalardaki canlıları inceleyen bilim dalı

EXOCRINE : English Turkish

n. harici hormonal salgı, dış hormonal salgı

EXOCYTOSIS : English Turkish

n. (Biyoloji) önce tüketilen ve daha sonra hücre zarındaki bir delikten dışarı atılmaya çalışılan bir kesecik yoluyla hücre dışına madde nakli işlemi

EXODERM : English Turkish

n. ekzoderm, dışderi

EXODONTIA : English Turkish

n. diş çekimi, diş kaybı

EXODONTIST : English Turkish

n. diş çekiminde uzman kimse

EXODUS : English Turkish

n. göç, toplu göç, akın

EXODUS : English Turkish

n. toplu göç

EXOENZYME : English Turkish

n. onu üreten hücrenin dışında aktif olan enzim

EXOGAMOUS : English Turkish

adj. egzogami ile alakalı, grup veya kabile dışından yapılan evliliğe ilişkin

EXOGAMY : English Turkish

n. dışardan evlenme, aile dışından evlilik

EXOGENOUS : English Turkish

adj. harici, dış kaynaklı olan

EXOGENOUS VARIABLE : English Turkish

harici değişken, değeri harici şartlara göre tespit edilen değişken