Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
EXPLOITER : English Turkish

n. işletmeci, kullanan, sömürücü, istismar eden kimse

EXPLOITING : English Turkish

n. sömürme

EXPLOITIVE : English Turkish

adj. istismar etmeye hizmet eden, birşeyi istismar etmeye yarayan (özellikle egoist sebeplerle)

EXPLOITIVELY : English Turkish

adv. istismar ederek; diğerlerini kullanarak, istismarkar bir şekilde; istimar edici bir tarzda

EXPLOITURE : English Turkish

n. sömürme

EXPLORATION : English Turkish

n. keşif, araştırma, arama

EXPLORATIVE : English Turkish

adj. keşif türünden, araştırma ile ilgili, araştırma, arama amaçlı

EXPLORATIVE TALKS : English Turkish

n. ağız arama

EXPLORATORY : English Turkish

adj. keşif türünden, araştırma ile ilgili, araştırma

EXPLORATORY ACTIONS : English Turkish

araştırma faaliyetleri, keşif faaliyetleri, faaliyetleri veya aktiviteleri derinlemesine araştırma, inceleme ve araştırmayı üstlenme

EXPLORATORY TALKS : English Turkish

ağız arama

EXPLORE : English Turkish

v. keşfetmek, araştırmak; kontrol etmek; muayene etmek

EXPLORER : English Turkish

n. kâşif, araştırmacı

EXPLORING : English Turkish

n. keşif, araştırma; inceleme, etüt

EXPLOSION : English Turkish

n. patlama, infilak, ateş alma; parlama; artış; kudurma, tepesi atma

EXPLOSIVE : English Turkish

n. patlayıcı madde

EXPLOSIVE : English Turkish

adj. patlayıcı, patlamaya ait, patlamaya hazır, çileden çıkaran, tartışmalı

EXPLOSIVE DEVICE : English Turkish

ir patlayıcı içerisindeki infilak eden (veya infilakı başlatan) cihaz

EXPLOSIVE TRAIN : English Turkish

ir patlayıcı maddenin ateşlenmesinde rol oynayan çeşitli safhalar ve parçalar

EXPLOSIVELY : English Turkish

adv. patlayarak, patlayıcı bir tarzda, yanıcı bir şekilde, tutuşarak

EXPLOSIVENESS : English Turkish

n. patlayıcılık, patlama veya infilak etme eğilimi, patlayıcı olma vasfı

EXPO : English Turkish

n. fuar, büyük halka açık gösteri, sergilemek (sanat, ürünler, vs.)

EXPONENT : English Turkish

n. yorumcu, ifade eden şey, beyan eden kimse; üs [mat.], kuvvet [mat.], katsayı

EXPONENTIAL : English Turkish

adj. üsse ait, katsayı ile ilgili

EXPONENTIAL : English Turkish

n. üsse ait sayı