English Turkish
EXPRESS : English Turkish
adj. açık, belli, kesin; özel; hızlı, süratli, ekspres
EXPRESS : English Turkish
adv. ekspres olarak, özel ulak ile
EXPRESS CHECKOUT : English Turkish
hızlı kontrol şeridi (bir bakkal dükkanında)
EXPRESS COMMAND : English Turkish
aşikar komut, açık ve anlaşılır emir
EXPRESS COMPANY : English Turkish
nakliye şirketi
EXPRESS CONCERN : English Turkish
ilgi göstermek, alaka göstermek, kelimeler veya fiillerle biri ile ilgilenildiğini göstermek, endişe veya kaygı ifade etmek, endişeli olmak
EXPRESS CONDITION : English Turkish
özel durum, özel şart, özel koşul
EXPRESS COVENANT : English Turkish
açıkça ortaya konan anlaşma
EXPRESS DELIVERY : English Turkish
özel ulakla gönderme, nakliye şirketi ile gönderme
EXPRESS DISMAY : English Turkish
üzüntü/elem dışa vurmak, korktuğunu belli etmek
EXPRESS HIS SORROW FOR : English Turkish
- için ne kadar üzgün olduğunu ifade etmek
EXPRESS LETTER : English Turkish
acil mektup, ekspres posta ile gönderilen mektup
EXPRESS MAIL : English Turkish
ekspres posta, hızlı bir şekilde nakledilen ve teslim edilen posta
EXPRESS ONE'S THANKS : English Turkish
teşekürlerini ifade etmek, minnettarlığını ifade etmek, teşekkür etmek
EXPRESS ONESELF : English Turkish
kendini ifade etmek, kendisini açıklamak, kendisi veya fikri ile ilgili bir şey hakkında olmak
EXPRESS POST : English Turkish
n. ekspres posta
EXPRESS SATISFACTION AT : English Turkish
-'den dolayı memnuniyetini belirtmek,
ile hoşnut olmak
EXPRESS SATISFACTION WITH : English Turkish
-'den dolayı memnuniyetini belirtmek,
ile hoşnut olmak
EXPRESS TRAIN : English Turkish
ekspres treni
EXPRESSAGE : English Turkish
n. nakliye şirketi ile gönderme, nakliye şirketi ücreti
EXPRESSED : English Turkish
adj. ifade edilen, kelimelerle anlatılan; sözle ifade edilen; açık, belirgin, aşikar, detaylı bir şekilde tanımlanan
EXPRESSED AN OPINION : English Turkish
ir fikri ifade eden, bir fikir belirten, bir fikri dile getiren
EXPRESSED ANGER : English Turkish
kızgınlığını ifade eden, ne kadar kızgın olduğunu gösteren
EXPRESSED CONFIDENCE IN HIM : English Turkish
ona olan itimatını ifade eden, ona olan güvenini gösteren, onun yetenekleri hakkında şüphesi olmadığını belirten
EXPRESSED DOUBTS : English Turkish
şüphelerini ifade eden, konu ile ilgili ne kadar tereddüt içerisinde olduğunu belirten (bir kişi veya bir şey hakkında)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani