Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ALPHABETISER : English Turkish

n. alfabetik olarak sıralayan, alfabetik sıraya göre düzenleyen kimse, maddeleri alfabetik sıraya göre düzenleyebilen eğitimli kişi (ayrıca alphabetizer)

ALPHABETIZATION : English Turkish

n. alfabeleştirme, alfabetik sıraya göre düzenleme eylemi (ayrıca alphabetisation)

ALPHABETIZE : English Turkish

v. alfabetik olarak sıralamak

ALPHABETIZER : English Turkish

n. alfabetik olarak sıralayan, alfabetik sıraya göre düzenleyen kimse, maddeleri alfabetik sıraya göre düzenleyebilen eğitimli kişi (ayrıca alphabetiser)

ALPHAFETOPROTEIN : English Turkish

n. alfa fetoprotein, (Tıp) AFP, gelişim döneminde cenin tarafından üretilen, amniyotik sıvıda ve annenin kan dolaşımında bulunan protein

ALPHAMERIC : English Turkish

adj. alfamerik, alfanümerik, harfler ve sayılar içeren

ALPHAMERICAL : English Turkish

adj. alfamerik, alfanümerik, harfler ve sayılar içeren

ALPHANUMERIC : English Turkish

adj. alfasayısal, bir alfanümerik sisteminde bir harfi oluşturan; harfler ve sayılardan oluşan

ALPHANUMERIC CHAR : English Turkish

alfasayısal karakter, harf ya da sayı olabilen karakter

ALPHANUMERIC CHARACTERS : English Turkish

alfasayısal karakterler, harfler ve sayılar karakterleri

ALPHANUMERIC CODE : English Turkish

alfasayısal kod, hem harfler hem de sayılar kullanarak temsil etme yöntemi

ALPHANUMERIC KEY : English Turkish

alfasayısal şifre, harf veya sayı temsil eden bilgisayar şifresi

ALPHANUMERIC TECHNOLOGY : English Turkish

alfasayısal teknoloji, hem harfler hem sayılar kullanan teknoloji

ALPHANUMERICAL : English Turkish

adj. alfanümerik, bir alfanümerik sisteminde bir harfi oluşturan; harfler ve sayılardan oluşan

ALPHANUMERICS : English Turkish

n. harfler ve sayılar, hem harfler hem sayılardan oluşan sistem

ALPHONSE : English Turkish

n. bir erkek adı

ALPHONSE MUCHA : English Turkish

n. Alfons Maria Mucha (
1939), Çek Art Nouveau ressamı

ALPHORN : English Turkish

n. çoban borusu

ALPINE : English Turkish

adj. alpler ile ilgili, yüksek dağlar ile ilgii

ALPINE : English Turkish

adj. alpin, dağlık; dağlar ile ilgili

ALPINE PLANT : English Turkish

n. alp bitkisi, yüksek doruklarla yetişen küçük bitki

ALPINE SUN : English Turkish

n. ultraviyole lâmbası

ALPINE SWIFT : English Turkish

n. ak karınlı ebabil, ak karınlı saksağan; güney Avrupa’dan Himalayalar’a kadar uzanan dağlarda büyüyen küçük bir kuş

ALPINISM : English Turkish

n. dağcılık

ALPINIST : English Turkish

n. dağcı, alpinist