English Turkish
ALMOST ANYTHING : English Turkish
neredeyse her şey, hemen hemen her şey, yaklaşık olarak her şey
ALMOST BURST WITH- : English Turkish
neredeyse coşmak, çok feciydi, aşırı derecedeydi, çok fazla
ALMOST CERTAIN : English Turkish
hemen hemen kesin, neredeyse şüphesiz, neredeyse tamamen emin
ALMOST IN TEARS : English Turkish
neredeyse gözü yaşlı, ağlamaya yakın, ağlamak üzere olan
ALMOST READY : English Turkish
neredeyse hazır, hemen hemen hazırlanmış, neredeyse yerleştirilmiş
ALMS : English Turkish
n. yardım, sadaka, zekât
ALMS-HOUSE : English Turkish
n. imarethane, fakirler evi, yoksullar için özel olarak finanse edilen ev
ALMSGIVER : English Turkish
n. sadaka veren, yardım bağışlayan kimse, hayırsever bağışlar yapan kimse
ALMSGIVING : English Turkish
n. sadaka verme
ALMSHOUSE : English Turkish
n. yaşlılar evi [brit.], darülaceze, düşkünler evi, imarethane
ALMSMAN : English Turkish
n. düşkün, sadaka alan kimse
ALMSWOMAN : English Turkish
n. fukara, bağış alan kadın; yardımlarla geçmişini sağlayan kadın; sadaka veren kadın (Artık kullanılmayan)
ALOD : English Turkish
n. tam mülk, başkasına tabi olmadan sahip olunan mülk, bağımsız olarak sahip olunan ve bir derebeyine herhangi bir yükümlülük olmayan veya ücret ödenmeyen mülk; mal sahibinin tam ve mutlak mülkü
ALODIUM : English Turkish
n. başkasına tabi olmadan sahip olunan mülk, bağımsız olarak toprak sahibi olma, bir derebeyine herhangi bir yükümlülük olmayan veya ücret ödenmeyen mülk
ALOE : English Turkish
n. aloe, sarısabır, ödağacı
ALOE VERA : English Turkish
n. aloe vera
ALOES : English Turkish
n. aloin, sarısabır ilacı
ALOFI : English Turkish
n. Niue’nin başkenti
ALOFT : English Turkish
adv. yukarıya, havaya, yukarıda, yükseklerde, havada; gemi direğinde
ALOGIA : English Turkish
n. aloji, afazi, dilsel yeteneğini tamamen veya kısmen kaybetme
ALOHA : English Turkish
n. hoş geldiniz, selamlama ve veda ederken kullanılan kelime (Hawaii’ye özgü)
ALOHA : English Turkish
interj. hoş geldiniz, hoş geldin, selamlar; elveda, hoşça kal (Hawaii’ye özgü)
ALOIN : English Turkish
n. aloin, sarısabır bitkisinden elde edilen kimyasal madde
ALOIS : English Turkish
n. bir erkek adı
ALOIS ALZHEIMER : English Turkish
n. (
1915) Alzheimer olarak da bilinen, merkezî sinir sisteminin bozulması olarak ifade edilen hastalığı keşfeden Alman nörolog
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani