Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ALYSSUM : English Turkish

n. deliotu

ALZHEIMER : English Turkish

n. bir soyadı; Alois Alzheimer (
1915); merkezî sinir sistemini tahrip eden, günümüzde Alzheimer olarak bilinen hastalığı bulan Alman nörolog

ALZHEIMER DISEASE : English Turkish

n. alzheimer hastalığı, aşırı bunama ile tanımlanan merkezi sinir sistemi dejeneratif hastalığı (genellikle yaşlıları etkiler)

ALZHEIMER SUFFERER : English Turkish

Alzheimer hastası; Alzheimer hastalığı çeken kimse (bunama ile şekillenen ve bozulmaya yol açan hastalık, çoğunlukla yaşlıları etkiler)

ALZHEIMER'S DISEASE : English Turkish

n. Alzheimer hastalığı; bunama ile şekillenen merkezî sinir sisteminin bozulmaya yol açan hastalığı (çoğunlukla yaşlıları etkiler)

AM : English Turkish

"amplitude modulation (genlik kiplenimi)"; radyo dalgası içindeki değişimler yoluyla yayın (Elektrik)

AM : English Turkish

"artium magister"; Sosyal Bilimler Yüksek Lisans derecesi (Latince)

AM : English Turkish

n. "americium (amerikyum)"; radyoaktif kimyasal element (Kimya)

AM I : English Turkish

Gerçekten mi? , Hay Allah!, Öyle mi?

AM I ALLOWED TO GET OUT OF BED : English Turkish

yataktan çıkabilir miyim

AM I DISTURBING YOU : English Turkish

sizi rahatsız mı ediyorum

AM I MY BROTHER'S KEEPER? : English Turkish

en erkek kardeşimin bakıcısı mıyım?, başkalarının iyi olmaları için sorumluğu kabul etme isteksizliğini belirten kelimeler (erkek kardeşi Abel’i öldürdükten sonra Cain tarafından söylenen)

AM. : English Turkish

n. "America (Amerika)"; Amerika Birleşik Devletleri; Kuzey Amerika; Güney Amerika; Güney, Kuzey ve Orta Amerika

AM. : English Turkish

n. "American (Amerikan)"; Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı

AMA : English Turkish

"American Management Association (Amerikan Yönetim Derneği)"; yöneticilerin meslek kuruluşu

AMA : English Turkish

"American Medical Association (Amerikan Medikal Derneği)"; doktorların meslek kuruluşu

AMA : English Turkish

"asset management account (varlık yönetimi hesabı)"; normal bankacılık fonksiyonları ile yatırım faaliyetlerini birleştiren ve tüm mali aktiviteleri tek hesap özetinde toplayan hesap türü

AMABEL : English Turkish

n. bir kadın adı

AMACRINE : English Turkish

adj. amakrin, (Biyoloji) uzun süreci olmayan, uzun sürece sahip olmayan

AMADAVAT : English Turkish

n. amadavat, avadavat, Asya’da bulunan genellikle kafes kuşları olarak yetiştirilen dokumacı kuşu

AMADEO : English Turkish

n. bir erkek adı

AMADEO AVOGADRO : English Turkish

n. Kont Amadeo Avogadro (
1856), günümüzde Avogadro Kanunu olarak bilinen hipotezi ortaya çıkaran İtalyan fizikçi ve kimyager

AMADEUS : English Turkish

n. Wolfgang Amadeus Mozart (
1791), Avusturyalı besteci; bir erkek adı

AMADEUS MOZART : English Turkish

n. Wolfgang Amadeus Mozart (
1791), Avusturyalı besteci; dâhi çocuk, harika çocuk

AMADOU : English Turkish

n. mantar kavı, ağaçlarda büyüyen ve çıra olarak kullanılan mantar