English Turkish
AMATRICE : English Turkish
n. orta İtalya’da küçük bir şehir
AMATRICIANA : English Turkish
n. amatriciana, geleneksel İtalyan makarna sosu (beykın, domates ve baharattan yapılmış olan), sos küçücük Amatrice (İtalya) kasabasının ismini almıştır
AMATUNGULU : English Turkish
n. amatungulu, yeşil filizleri ve parlak yaprakları olan Güney Afrika çalısı (ayrıca macrocarpa olarak da bilinir)
AMAUROSIS : English Turkish
n. amoroz, kısmi körlük, körlük
AMAUROTIC : English Turkish
adj. amorotik, kör, kısmen kör olan
AMAZE : English Turkish
v. hayrete düşürmek, hayret ettirmek, şaşırtmak, afallatmak, hayran bırakmak
AMAZED : English Turkish
adj. hayret etmiş, şaşırmış
AMAZEDLY : English Turkish
adv. şaşılacak biçimde
AMAZEDNESS : English Turkish
n. şaşkınlık, şaşırmış olma durumu, hayret etmiş olma durumu
AMAZEMENT : English Turkish
n. şaşkınlık, hayret
AMAZING : English Turkish
adj. şaşırtıcı, şaşılacak, hayran eden, hayret verici, ilginç
AMAZING IMPROVEMENT : English Turkish
şaşırtıcı gelişim, çok etkileyici ilerleme, daha iyiye doğru büyük değişim
AMAZING THINGS : English Turkish
hayret verici şeyler, dehşet verici şeyler, şaşırtıcı şeyler
AMAZINGLY : English Turkish
adv. şaşırtıcı bir şekilde, hayret verici bir biçimde, fevkalade
AMAZON : English Turkish
n. Amazon (nehri)
AMAZON RIVER : English Turkish
n. amazon nehri, Amazon Nehri, kuzey Brezilya ve Güney Amerika’dan geçen nehir, dünyanın en uzun ikinci nehri
AMAZONAS : English Turkish
n. Kuzeybatı Brezilya’da bir eyalet; kuzey Peru’da bir bölge; Güney Amerika’da kuzey Brezilya’dan geçen bir nehir, dünyanın ikinci en uzun nehri; Venezüella’nın 23 eyaletinden biri
AMAZONAS RIVER : English Turkish
n. Amazon Nehri; Güney Amerika’da kuzey Brezilya içinden akan nehir, dünyadaki en uzun ikinci nehir, Amazon
AMAZONIAN : English Turkish
adj. Amazon nehri ile ilgili, Amazonlar ile ilgili
AMAZONIAN : English Turkish
n. amazon
AMAZONS : English Turkish
n. Amazonlar, Amazon Kadınlar; (Klasik Mitoloji) legendary nation of strong female warriors
AMBAGES : English Turkish
n. dolambaçlı yol, dolaylı davranış
AMBARI : English Turkish
n. ambari, iplik ürünü veren Doğu Hindistan bitkisi; kenaf, ambary
AMBARY : English Turkish
n. ambary, iplik ürünü veren Doğu Hindistan bitkisi; ambary bitkisinin lifleri; kenaf
AMBASSADOR : English Turkish
n. büyükelçi, elçi, temsilci
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani