English Turkish
AMBISONICS® : English Turkish
n. ambisonics, (Nimbus Communications International tescilli ticari markası) çevresel ses sistemi
AMBIT : English Turkish
n. çevre, ortam, etraf, muhit, alan
AMBITION : English Turkish
n. hırs, heves, tutku, ihtiras
AMBITIONIST : English Turkish
n. tutkulu olan, arzusu olan kimse, hırslı kişi, arayıcı, aday, yarışmacı
AMBITIOUS : English Turkish
adj. hırslı, tutkulu, ihtiraslı, hevesli, istekli, arzulu, başarma isteği olan
AMBITIOUS PERSON : English Turkish
hırslı kişi, gayesi olan kişi, girişimci birey
AMBITIOUSLY : English Turkish
adv. hırslı bir şekilde, can atarak; gösterişle
AMBITIOUSNESS : English Turkish
n. hırslılık, tutkulu olma, hevesli olma
AMBIVALENCE : English Turkish
n. çelişik duyguları olma, karşıt duyguların birlikte yaşanması, duygu karmaşası
AMBIVALENT : English Turkish
adj. duyguları çelişen, karışık duygular besleyen, kararsız
AMBIVALENTLY : English Turkish
adv. kararsız bir şekilde, söz konusu bir şeye ilişkin olarak hem olumlu hem olumsuz duygularla olan
AMBIVERSION : English Turkish
n. ambiversiyon, içeri kapanıklık ve dışa dönüklük arasındaki durum (Psikoloji)
AMBIVERT : English Turkish
n. ambivert, ne dışa dönük ne de içe dönük olan kimse, kişilik türü içeri kapanıklık ve dışa dönüklük arasında olan kişi (Psikoloji)
AMBLE : English Turkish
n. yavaş yavaş dolaşma; sallana sallana yürüme; rahvan koşma
AMBLE : English Turkish
v. rahvan koşmak, yavaş yavaş dolaşmak, sallana sallana yürümek
AMBLER : English Turkish
n. rahvan yürüyen at, eşkinli at
AMBLING : English Turkish
adj. rahvan, boyunca yürümek; salyangoz gibi yavaş olan; kenarında gezinmek; kasıtlı
AMBLYOPIA : English Turkish
n. ambliyopi, bozuk görme, bulanık görme
AMBLYOPIC : English Turkish
adj. ambliyop, görme kusuru olan
AMBLYOSCOPE : English Turkish
n. ambliyoskop, ambliyopi tedavisinde kullanılan aygıt (bulanık görme)
AMBO : English Turkish
n. vaiz kürsüsü, İncil’in okunduğu yükseltilmiş masa, vaiz kürsüsü (eski Hristiyan kiliselerinde)
AMBOCEPTOR : English Turkish
n. amboseptör, kandaki enfeksiyon sonucu gelişen madde (İmmünoloji)
AMBON : English Turkish
n. kürsü, vaiz kürsüsü, İncil’in okunduğu yükseltilmiş masa, vaiz kürsüsü (eski Hristiyan kiliselerinde)
AMBROSE : English Turkish
n. bir soyadı; bir erkek adı; Aziz Ambrose (
397), Milan piskoposu olan yazar ve ilahi bestecisi Roma vatandaşı; Georgia’da (ABD) bir şehir; Kuzey Dakota’da (ABD) bir şehir
AMBROSE : English Turkish
n. hoş kokulu bir baharat; kaba ve yabani ot içeren bir bitkiler familyası
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani