English Turkish
AMBUSH : English Turkish
v. pusuya yatmak, tuzak kurmak, pusuya düşürmek, pusuya yerleştirmek
AMBUSHER : English Turkish
n. pusucu, tuzak kuran
AMBUSHMENT : English Turkish
n. pusu, baskın
AMD : English Turkish
"Advanced Micro Devices (İleri Mikro Aygıtlar)"; ağa bağlı ve kişisel bilgisayar ve iletişim piyasalarının entegre devre küresel tedarikçisi (California, ABD genel merkezli)
AMDAHL : English Turkish
n. Gene Amdahl (1922 doğumlu), Birleşik Devletler bilgisayar mimarı, Amdahl Ortaklığını kuran IBM eski mühendisi
AMDAHL CORPORATION : English Turkish
n. Amdahl Ortaklığı; California’da Gene Amdahl tarafından kurulmuş olan bir bilgisayar şirketi; ana bilgisayarlar, UNIX, Open Systems ve daha nicelerinin ana tedarikçisi
AMDAHL'S LAW : English Turkish
Amdahl kanunu; (Bilgisayar) çoklu paralel işlemciler kullanılması ile kazanılan ilave hızın bazı programların bazı bölümlerinin seri olarak çalıştırılması gerektiğinden dolayı bir limiti olduğunu belirten kanun
AMEBA : English Turkish
n. amip
AMEBIC : English Turkish
adj. amibik, amiplerin neden olduğu
AMEBIC DYSENTERY : English Turkish
n. amibik dizanteri
AMEBICIDES : English Turkish
n. amip öldürücüler, amip öldürebilen madde veya ilaç
AMEBOCYTE : English Turkish
n. amibosid, omurgasız hayvanlarda bulunan hücre türü (Zooloji)
AMEBOID : English Turkish
adj. amiboid, amibe benzeyen, amip ile ilgili
AMEDEO : English Turkish
n. bir erkek adı (İtalyanca)
AMEDEO MODIGLIANI : English Turkish
(
1920) İtalyan ekspresyonist ressam ve heykeltıraş
AMEER : English Turkish
n. emir
AMEIOSIS : English Turkish
n. amiyoz, cinsiyet hücrelerinde bölünme kusuru (Biyoloji)
AMELIA : English Turkish
n. bir kadın adı
AMELIA EARHART : English Turkish
n. (
1937) Amerikalı kadın pilot, Atlantik’i tek başına geçen ilk kadın (1937 yılında dünyanın etrafında tek başına uçma teşebbüsünde hayatını kaybetti)
AMELIORATE : English Turkish
v. düzeltmek, iyileştirmek, geliştirmek, iyileşmek, gelişmek, düzelmek
AMELIORATION : English Turkish
n. iyileşme, gelişme, düzelme
AMELIORATIVE : English Turkish
adj. iyileştirilebilir, iyileşebilir, düzelebilir
AMELIORATOR : English Turkish
n. düzelten kimse, yenileyici; yenilikçi
AMELOBLAST : English Turkish
n. ameloblast, diş oluşumu sırasında mine çıkaran hücrelerin katmanı
AMEN : English Turkish
n. amin
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani