English Turkish
AMUNDSEN : English Turkish
n. bir soyadı; Roald Amundsen (
1928), Güney Kutbunu 1911 yılında ilk keşfeden gezgin
AMUR : English Turkish
n. Asya’da Çin ile Rusya arasında akan bir nehir
AMUR RIVER : English Turkish
n. amur nehri, Çin ve Rusya arasında akan Asya’da bir nehir
AMUSE : English Turkish
v. eğlendirmek, güldürmek, oyalamak, neşelendirmek
AMUSE ONESELF : English Turkish
eğlenmek, oyalanmak
AMUSE-BOUCHE : English Turkish
n. damak hoşlukları,(Fransızca
"damak hoşluğu") ordövr, iştahı açmak için ana yemekten önce servis yapılan küçük yiyecek porsiyonu
AMUSED : English Turkish
adj. memnuniyet içinde, eğelenmiş; hoş bir şekilde meşgul olmuş; bir kimsenin dikkatini hoşa giden bir şeklide çeviren
AMUSEDLY : English Turkish
adv. eğlenerek, eğlenceli bir şekilde
AMUSEMENT : English Turkish
n. eğlence, eğlenme, oyalanma, gülünçlük, komiklik
AMUSEMENT CENTER : English Turkish
eğlence merkezi
AMUSEMENT PARK : English Turkish
lunapark
AMUSEMENT TAX : English Turkish
eğlence vergisi, değişik eğlence şekilleri için hükümet tarafından toplanılan vergi
AMUSER : English Turkish
n. neşelendiren kimse, eğlendiren kimse, ağırlayan kimse
AMUSIA : English Turkish
n. amuzi, müzik sesleri algılayamama veya üretememe
AMUSING : English Turkish
adj. eğlenceli, gülünç, komik
AMUSING ONESELF : English Turkish
zevklenmek, eğlenmek, zevk aldığı bir şeyi yapmak
AMUSINGLY : English Turkish
adv. eğlendirici bir şekilde
AMVETS : English Turkish
amvets, Amerikan Veteranlar birliği (II. Dünya Savaşı, Kore Savaşı ve Vietnam Savaşlarından)
AMWAY : English Turkish
n. dünyanın en büyük çok katmanlı pazarlama kuruluşu
AMY : English Turkish
n. bir kadın adı
AMYGDALA : English Turkish
n. amigdal, (Anatomi) badem şeklinde bir parça; şakak bölgesinde bulunan beynin badem şeklindeki bölümü
AMYGDALIC : English Turkish
adj. badem şeklinde,(Anatomi) amigdal ile ilgili (vücudun badem şeklinde olan bir parçası)
AMYGDALIN : English Turkish
n. amigdalin, vitamin B17, gül familyasına ait olan belirli bitkilerin tohumlarında veya diğer kısımlarında bulunan glikosid (örneğin, badem ve kiraz)
AMYGDALINE : English Turkish
adj. bademli, badem ile ilgili; bademe benzeyen; bademcikle ilgili
AMYGDALOID : English Turkish
n. bademcik taşı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani