Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HELPFULNESS : English Turkish

n. yardımseverlik, yardımcılık, yardım

HELPING : English Turkish

n. porsiyon

HELPING : English Turkish

adj. yardımı olan, faydası dokunan

HELPING VERB : English Turkish

n. yardımcı fiil, farklı zamanlar yaratmak için başka fiillerle birlikte kullanılan yardımcı fiil

HELPLESS : English Turkish

adj. aciz, çaresiz, güçsüz, beceriksiz, biçare, yeteneksiz

HELPLESSLY : English Turkish

adv. yardımcı olmadan, yardımsız bir şekilde; zayıf bir şekilde, aciz bir şekilde, beceriksiz bir şekilde, çaresizce, yardıma muhtaç bir şekilde

HELPLESSNESS : English Turkish

n. zayıflık, acizlik, beceriksizlik, çaresizlik, yardıma muhtaçlık, savunmasızlık, kabiliyetsizlik

HELPLINE : English Turkish

n. yardım hattı, yardım telefonu, yardım ve danışma sağlayan telefon servisi

HELPMATE : English Turkish

n. arkadaş, can yoldaşı, eş, yardımcı

HELPMEET : English Turkish

n. arkadaş, can yoldaşı, eş, yardımcı

HELSINKI : English Turkish

n. Helsinki, Finlandiya'nın başkenti

HELSINKI ACCORDS : English Turkish

Helsinki Nihai Senedi, Avrupa'daki uluslararası sınırların değişmez olduğunu ve Avrupa uluslarının vatandaşlarının insan haklarına saygı gösterileceğini vaat eden 1975 yılında imzalanan anlaşma

HELTER SKELTER : English Turkish

n. telaş, karışıklık

HELTER-SKELTER : English Turkish

adj. karmakarışık, karman çorman, palas pandıras, alelacele, apar topar

HELTER-SKELTER : English Turkish

adv. karmakarışık bir şekilde, karman çorman bir şekilde, palas pandıras olarak, alelacelece, apar topar bir şekilde

HELVE : English Turkish

n. sap

HELVETIA : English Turkish

n. İsviçre

HELVETIAN : English Turkish

adj. İsviçreli, İsviçre

HELVETIAN : English Turkish

n. İsviçreli kimse

HELVETIC : English Turkish

adj. İsviçre'nin, İsviçre'ye ait, İsviçre ile ilgili, İsviçre'ye özgü; Helvetia (İsviçvre) ile ilgili; İsviçre Alpleri'nde yaşayan Helvetiler (İsviçreliler) ile ilgili

HELVETII : English Turkish

n. Helvetii, Jül Sezar döneminde güney Almanya'dan gelen ve batı İsviçre'ye yerleşen antik Kelt halkı

HEM : English Turkish

n. kenar kıvrımı, bastırılmış kenar, kenar

HEM : English Turkish

v. kenarını bastırmak, hımlamak

HEM ABOUT : English Turkish

kuşatmak, sarmak

HEM AROUND : English Turkish

v. kuşatmak, sarmak