English Turkish
ANSWER THE BELL : English Turkish
v. kapıya bakmak
ANSWER THE DESCRIPTION : English Turkish
tanıma uymak, yapılan tarife uymak, yapılan tarifin ayrıntılarına uymak
ANSWER THE DOOR : English Turkish
kapıya bakmak
ANSWER THE PURPOSE : English Turkish
iş görmek
ANSWER THE TELEPHONE : English Turkish
v. telefona bakmak
ANSWER TO A DESCRIPTION : English Turkish
tanıma uymak, yapılan tarife uymak, yapılan tarifin ayrıntılarına uymak
ANSWER TO A NAME : English Turkish
ir isme cevap vermek, isme bir isme yanıt vermek, belirli bir isim kullanıldığında cevap vermek
ANSWER WITH SPIRIT : English Turkish
neşeli bir şekilde yanıtlamak, canlı bir şekilde cevaplamak, coşku ile yanıtlamak
ANSWERABILITY : English Turkish
n. cevaplanabilirlik, cevaplanabilir olma niteliği; sorumluluk, mesuliyet, yükümlülük
ANSWERABLE : English Turkish
adj. sorumlu; uygun, yerinde; cevap verilebilir
ANSWERABLENESS : English Turkish
n. cevaplanabilirlik, sorumluluk, yükümlülük, mesuliyet
ANSWERED A BILL : English Turkish
senedi kabul etti, fatura veya senedi geri ödedi
ANSWERED BACK : English Turkish
cevabı yapıştırmak, küstahça cevap vermek, alay ederek yanıtlamak; karşılık verdi, susmadı
ANSWERED TO SUMMONS : English Turkish
esmi davet üzerine çağırılan makama gitmek, mahkeme huzuruna çıkmak, duruşmaya çıkmak
ANSWERER : English Turkish
n. muhatap, yanıtlayan veya cevap veren kimse
ANSWERING : English Turkish
adj. cevap veren
ANSWERING BACK : English Turkish
n. karşılık verme
ANSWERING MACHINE : English Turkish
telesekreter
ANSWERING SERVICE : English Turkish
çağrı karşılama hizmeti, telefon aramalarını cevaplayan ve arayanlara bilgi veya hizmetler sağlayan bilgisayarla işlenmiş hizmet
ANSWERPHONE : English Turkish
n. telesekreter, çağrı yanıtlama makinesi, telefon iletilerini kaydeden mekanik aygıt
ANT : English Turkish
n. karınca
ANT BEAR : English Turkish
n. karıncayiyen
ANT EATER : English Turkish
n. karıncayiyen
ANT HILL : English Turkish
karınca yuvası, yuva deliğinin etrafında karıncalar tarafından yığılmış olan toprak
ANT LION : English Turkish
karınca aslanı, karınca ile beslenen böcek, çukur kazan, karıncaları ve diğer bölecekleri pusuda bekleyen böcek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani