English Turkish
ANTACID : English Turkish
n. antiasit, mide ekşimesine karşı ilaç
ANTACID : English Turkish
adj. antiasit, mide ekşimesine karşı
ANTAEAN : English Turkish
adj. Antaeus hissi veren, Antaeus izlenimi veren, Antaeus-vari; Antaeus’un veya Antaeus ile ilgili, Antaeus’a dair veya Antaeus ile ilgili; devasa, iri, çok büyük, muazzam; insanüstü gücü olma
ANTAEUS : English Turkish
n. (Yunan Mitolojisi) Poseidon ve Gaea’nın Herkül tarafından öldürülen dev sporcu oğlu
ANTAGONISE : English Turkish
v. karşı çıkmak, düşmanlığa sebep olmak, düşman etmek
husumete sebep olmak, husumeti tahrik etmek; karşı koymak, önlemek (ayrıca antagonize)
ANTAGONISM : English Turkish
n. antagonizm, düşmanlık, kin, rekabet, zıtlık
ANTAGONIST : English Turkish
n. muhalif, karşı çıkan, karşı olan kimse, düşman, hasım, rakip
ANTAGONISTIC : English Turkish
adj. muhalif, karşı olan, düşman
ANTAGONISTICALLY : English Turkish
adv. düşmanca, kavgacı bir şekilde, düşmanca bir şekilde; anlaşmazlığa neden olan bir şekilde
ANTAGONIZE : English Turkish
v. karşı çıkmak, aleyhine çevirmek, düşman etmek, kışkırtmak
ANTAKYA : English Turkish
n. Antakya; Antioch’un Türkçe adı, güney Türkiye’de bir şehir; antik Roma İmparatorluğu’nun İÖ 64 ila İS 260 yılları arasındaki başkenti; antik Suriye krallığının başkenti ve ticari merkezi; Hıristiyanlığın erken zamanlardaki merkez yeri
ANTALKALI : English Turkish
n. antalkali, aklalileri nötr yapan madde; alkalilik ile etkisiz hale gelen madde
ANTALYA : English Turkish
n. güneybatı Türkiye’de yer alan bir liman şehri
ANTANANARIVO : English Turkish
n. Madagaskar’ın başkenti, Tananarive
ANTARCTIC : English Turkish
n. Güney kutbu ve yöresi
ANTARCTIC : English Turkish
adj. antartik, güney kutbuna yakın, güney kutbu ile ilgili
ANTARCTIC CIRCLE : English Turkish
n. Güney kutup dairesi, Güney kutbu medarı
ANTARCTIC DATA DIRECTORY SYSTEM : English Turkish
n. Antarktik Veri Rehberi Sistemi; Antarktik’le ilgili veri rehberi, ADDS
ANTARCTIC OCEAN : English Turkish
n. güney buz denizi
ANTARCTICA : English Turkish
n. Antarktika; Güney Kutbu’nda yer alan kıta
ANTE : English Turkish
n. bop, pokerde kart almadan ortaya konulan para, giriş
ANTE : English Turkish
v. para koymak, para sürmek, ödemek, para vermek
ANTE : English Turkish
pref. önce, ön; evvel
ANTE : English Turkish
adv. evvel, önce
ANTE BELLUM : English Turkish
savaştan önceki durum, savaştan önce (özellikle Amerikan İç Savaşı)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani