English Turkish
HIT HIM IN THE FACE : English Turkish
onun yüzünü yumrukladı, onun yüzüne yumruk indirdi
HIT IN THE HEAD : English Turkish
kafadan vurulmuş, kafasına darbe almış
HIT IT OFF : English Turkish
uyuşmak, birbirine uymak; iyi geçinmek, birbirinin suyuna gitmek
HIT IT OFF WITH SMB : English Turkish
v. kanı kaynamak, ısınmak, anlaşmak
HIT LIST : English Turkish
n. kara liste, ölüm listesi
HIT MAN : English Turkish
kiralık katil
HIT OFF : English Turkish
taklit etmek, tıpatıp benzetmek, ortaya çıkarmak, keşfetmek
HIT ON : English Turkish
ir kimseye asılmak, davetsiz ve istenmeyen bir şekilde bir kimseye karşı cinsel ilgi göstermek
HIT OR MISS : English Turkish
adv. rasgele, gelişigüzel, sonunu düşünmeden
HIT OUT : English Turkish
yumruklamak, yumruk atmak
HIT OUT AT : English Turkish
-a rastgele saldırmak
HIT PARADE : English Turkish
tutulan plâklar listesi, liste başı plâklar
HIT ROCK BOTTOM : English Turkish
en alt seviyeye düşmek, en düşük seviyeye inmek
HIT SONG : English Turkish
hit şarkı, başarılı şarkı, gözde şarkı, popüler şarkı
HIT THE BOOZE : English Turkish
v. içki içmek, alem yapmak
HIT THE BOTTLE : English Turkish
çok içki içmek, kendini alkole vermek, kendini içkiye vermek, kafayı çekmek
HIT THE BULL'S EYE : English Turkish
hedefi on ikiden vurmak, hedefin merkezini vurmak, hedef alınan şeyi vurmak; tastamam haklı olmak
HIT THE CAMPAIGN TRAIL : English Turkish
seçim kampanyası turu yapmak, siyasi bir kampanya başlatmak, siyasi bir pozisyona seçilmek için çeşitli yerleri ziyaret ederek propagandasını yapmak
HIT THE DECK : English Turkish
yere yatmak (korunma amacıyla); yataktan fırlamak (Argo); harekete geçmek, hareketlenmek (Argo)
HIT THE HAY : English Turkish
yatağa girmek, yatmak
HIT THE HEADLINES : English Turkish
v. adını başa yazdırmak, manşet olmak, olay yaratmak
HIT THE HIGH SPOTS : English Turkish
can alıcı noktalara değinmek, en önemli noktalara değinmek, en önemli şeylere odaklanmak; ana etkinlikleri gezinmek
HIT THE JACKPOT : English Turkish
jackpot yakalamak, büyük ikramiye kazanmak, turnayı gözünden vurmak, vurgun vurmak
HIT THE MARK : English Turkish
aşarmak, hedefi vurmak, isabet ettirmek
HIT THE NAIL ON THE HEAD : English Turkish
tam üstüne basmak, taşı gediğine oturtmak, yerinde konuşmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani