Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HIT THE PANIC BUTTON : English Turkish

(Argo) etekleri tutuşmak, paçası tutuşmak, paniklemek, panik yapmak, aşırı tepki vermek

HIT THE PIPE : English Turkish

afyon içmek

HIT THE ROAD : English Turkish

yola çıkmak, yola koyulmak, ayrılmak, yollanmak

HIT THE ROOF : English Turkish

tepesi atmak, çok kızmak, aşırı hiddetlenmek, aşırı sinirlenmek, kontrolünü kaybetmek

HIT THE SACK : English Turkish

v. kafayı vurup yatmak, yatmak

HIT THE SILK : English Turkish

paraşütle atlamak (Argo)

HIT THE SOFT BELLY : English Turkish

yumuşak karnına dokunmak, savunmasız bir noktaya vurmak, zayıf bir tarafını buldu

HIT THE SPOT : English Turkish

ilaç gibi geldi, tam ihtiyacı olanı buldu, turnayı gözünden vurdu

HIT THE STREETS : English Turkish

sokaklara döküldü, yollara çıktı, sokak gösterisi yaptı; kapı kapı dolaştı

HIT THE TARGET : English Turkish

hedefi vurdu, hedeflediği şeyi vurdu, hedefin merkezini vurdu, hedefi on ikiden vurdu; amacına ulaştı, amaçladığı şeyi başardı

HIT UPON : English Turkish

isabet etmek

HIT UPON AN IDEA : English Turkish

aklına bir fikir geldi, bir şey düşündü

HIT-AND-MISS : English Turkish

gelişigüzel, rastgele; bazen başarı ile bazen başarısızlıkla, bazen tutturarak bazen tutturamayarak

HIT-AND-RUN : English Turkish

adj. çarpıp kaçma kazasına uğrama, sürücünün bir yayaya veya başka bir araca çarptıktan sonra sorumluluktan kaçınmak için olay yerinden kaçtığı bir araba kazası yaşama; anında ve hızlı etki amacıyla planlanmış olan

HIT-TO-KILL TECHNOLOGY : English Turkish

öldürme amaçlı vurma teknolojisi, kusursuz hedefleme ve vurmaya olanak sağlayan teknoloji (silahlarda)

HITACHI : English Turkish

n. Hitachi, 1910'da kurulan Tokyo merkezli Japon şirketi, çok çeşitli ürünler üreticisi (tüketici elektroniği, endüstriyel sistemler ve gereçler, bilgisayarlar, elektronik eşyalar, elektrik parçaları, vs. üretir); japonya'da bir şehir; modern İbaraki vilâyeti olan Japonya'nın eski bölgesi

HITACHI, LTD. : English Turkish

n. Hitachi, Ltd., 1910'da kurulan Tokyo merkezli Japon şirketi, çok çeşitli ürünler üreticisi (tüketici elektroniği, endüstriyel sistemler ve gereçler, bilgisayarlar, elektronik eşyalar, elektrik parçaları, vs. üretir)

HITCH : English Turkish

n. çekme, çekiverme, çekiş, aksaklık, aksama, aksilik, terslik, arıza

HITCH : English Turkish

v. çekmek, sıyırmak, aksamak, topallamak, çekiştirmek, bağlamak, takmak, arabaya koşmak, bağlanmak, evlenmek

HITCH A RIDE : English Turkish

otostop çekmek, hareket halindeki araçlardan kendisini yolcu olarak almalarını talep etmek

HITCH HIKE : English Turkish

n. otostop yolculuğu, otostop ile yapılan yolculuk

HITCH HIKING : English Turkish

otostop yolculuğu yapma, otostop çekme, hareket halindeki araçlardan kendisini yolcu olarak almalarını talep ederek yolculuk etme

HITCH KNOT : English Turkish

ir düğüm türü, bir ilmek türü

HITCH UP : English Turkish

evlenmek

HITCHCOCK : English Turkish

n. Hitchcock, soyadı; Sir Alfred Hitchcock (
1980), İngiliz yazar ve film yönetmeni