English Turkish
HISTORIC EVENT : English Turkish
tarihî olay, geçmişte gerçekleşmiş olay
HISTORIC PERSPECTIVE : English Turkish
tarihî açı, tarihî perspektif, tarihî taraf, tarihî bakış
HISTORIC PRESENT : English Turkish
n. tarihsel şimdiki zaman, (Gramer) canlı bir hikâyeyi anlatırken geçmiş zaman yerine kullanılan şimdiki zaman
HISTORIC SITE : English Turkish
tarihî alan, tarihî bölge, tarihte çok iyi bilinen veya önemli olan yer veya yapı
HISTORIC SITES : English Turkish
tarihî alanlar, tarihî bölgeler, tarihte çok iyi bilinen veya önemli olan yerler veya yapılar
HISTORICAL : English Turkish
adj. tarihsel, tarihi, önemli, tarihe geçmiş, evrimsel
HISTORICAL COST : English Turkish
tarihsel maliyet, fiilî maliyet, belli bir eylem boyunca gerçekte ödenen fiyat (Muhasebe)
HISTORICAL DAY : English Turkish
tarihî gün, tarihte hatırlanacak olan gün; geçmişte önemli bir olayın gerçekleştiği gün
HISTORICAL DOCUMENT : English Turkish
tarihî belge, tarihsel bir olaya tanıklık eden belge
HISTORICAL EVENT : English Turkish
tarihî olay, tarihsel olay, gerçekleştikten uzun bir zaman sonra bile hatırlanan önemli ve etkili olay
HISTORICAL FACT : English Turkish
tarihsel gerçek, geçmişte meydana geldiği bilinen şey
HISTORICAL MATERIALISM : English Turkish
tarihsel materyalizm, tarihsel özdekçilik, tarih üzerinde etkili olan faktörün ekonomik olduğunu savunan görüş
HISTORICAL NOVEL : English Turkish
tarihi romanı
HISTORICAL PRECEDENT : English Turkish
tarihsel emsal, tarihsel örnek, geçmişte meydana gelmiş ve daha sonrası için örnek teşkil eden olay
HISTORICAL PRESENT : English Turkish
n. geçmiş zaman yerine kullanılan geniş zaman, geniş zamanla geçmiş anlatımı
HISTORICAL PROCESS : English Turkish
tarihsel süreç, tarihsel gelişim, gerçekleşmelerinden uzun bir süre sonra bile hatırlanan önemli değişimler veya gelişmeler serisi
HISTORICALLY : English Turkish
adv. tarihsel bir şekilde, tarihî bir şekilde; tarih ile ilgili olarak
HISTORICISATION : English Turkish
n. (Britanya İngilizcesi) tarihsel malzemeler kullanma; tarihîleştirme, tarihselleştirme (historicization olarak da yazılır)
HISTORICISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) tarihî yapmak, tarihîleştirmek, tarihselleştirmek; sırayla kaydetmek, tarihsel olayları yazmak; tarihsel malzemeler kullanmak (historicize olarak da yazılır)
HISTORICITY : English Turkish
n. tarihsellik, tarihsel gerçeklik, tarihi değer
HISTORICIZATION : English Turkish
n. (Amerikan İngilizcesi) tarihsel malzemeler kullanma; tarihîleştirme, tarihselleştirme (historicisation olarak da yazılır)
HISTORICIZE : English Turkish
v. (Amerikan İngilizcesi) tarihî yapmak, tarihîleştirmek, tarihselleştirmek; sırayla kaydetmek, tarihsel olayları yazmak; tarihsel malzemeler kullanmak (historicise olarak da yazılır)
HISTORIED : English Turkish
adj. tarihi, tarihe geçmiş
HISTORIOGRAPHER : English Turkish
n. tarihçi, tarih yazarı
HISTORIOGRAPHY : English Turkish
n. tarih yazma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani