English Turkish
HIS WHOLE BEING : English Turkish
onun tüm benliği, onun tümü
HIS WIFE : English Turkish
onun karısı, onun eşi
HIS WILDEST DREAM : English Turkish
onun en çılgın hayali, onun en ölçüsüz fantezisi, onun sınırsız hayali
HIS WORDS CARRY WEIGHT : English Turkish
onun sözleri ağırlık taşır, onun söyledikleri diğer insanları etkiler
HIS WORDS WERE TAKEN OUT OF CONTEXT : English Turkish
onun sözlerinin içeriği saptırıldı, onun söyledikleri gerçekte taşıdıkları anlamdan saptırıldı
HIS WORLD FELL APART : English Turkish
onun dünyası yerle bir oldu, onun dünyası başına yıkıldı
HIS WORSHIP : English Turkish
zatıâli
HIS WRATH : English Turkish
onun öfkesi, onun hiddeti, onun siniri, onun kızgınlığı
HIS YES MAN : English Turkish
onun dalkavuğu, onun şakşakçısı, o ne dese eleştirmeden kabul eden kimse
HISAMITSU PHARMACEUTICAL CO. INC. : English Turkish
n. Hisamitsu Pharmaceutical Ltd.Şti., ağrı kesici ve iltihap sökücü ürünlerde uzman olan Japon ilaç şirketi (reçeteli ilaç ve tezgâh üstü piyasalar için)
HISPANIC : English Turkish
adj. İspanya'ya ait, İspanyol ırkından, koyu esmer
HISPANIOLA : English Turkish
n. Haiti Adası, Batı Hint adalarında Haiti ve Dominik Cumhuriyeti'nin bulunduğu adalar
HISPANIST : English Turkish
n. Hispanist, İspanyol dili ve kültürü uzmanı; İspanyol dili ve kültürü öğrencisi
HISPANIZATION : English Turkish
n. İspanyol olma, İspanyol kültürü veya yaşam tarzını benimsemek; İspnaya kültürüne asimile olmak
HISPANO : English Turkish
n. Hispanik, Latin Amerika veya İspanyol kökenli, Birleşik Devletler'de yaşayan Latin Amerika veya İspanyol kökenli
HISPANO-ARAB : English Turkish
n. İspanyol Arap, İspanya Arabı, İspanyolar ve Araplar soyundan gelenler; safkan Endülüsya ve Arap atı melezi
HISPANOLA : English Turkish
n. Hispanola, Batı Hint adalarında bulunan bir ada (Haiti ve Dominik Cumhuriyeti'nin bulunduğu yer)
HISPANOPHILE : English Turkish
n. İspanya hayranı, İspanyol halkını seven kimse; İspanya'ya hayran olan kimse; İspanyol kültürüne hayran olan kimse
HISPANOPHILIA : English Turkish
n. İspanya hayranlığı, İspanyolca konuşan ülkelere karşı gösterilen sevgi ve hayranlık, İspanyol kültürünü sevmek ve hayranı olmak
HISPANOPHOBE : English Turkish
n. İspanya nefreti, İspanya'dan nefret eden kimse; İspanyolcayı ve İspanyolca konuşan ülkelerden nefret etmek
HISPANOPHOBIA : English Turkish
n. İspanya'dan hoşlanmama, İspanyolcayı ve İspanyolca konuşan ülkelerden nefret etmek
HISPANOPHONE : English Turkish
n. İspanyolca konuşan kimse, İspanyol dilini konuşan; İspanyolcayı ana dili gibi konuşan kişi; İspanyolcayı benimseyerek konuşan kişi
HISPANOPHONE : English Turkish
adj. İspanyolca konuşmak, İspanyolca konuşma
HISPID : English Turkish
adj. dikenli, iğneli, sert ve dikenli kıl veya tüylerle kaplı (hayvan veya bitki)
HISS : English Turkish
n. tıs, tıslama, ıslık, beğenmediğini belirtme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani