English Turkish
HOMELESS : English Turkish
adj. evsiz, evi barkı olmayan, vatansız
HOMELESSNESS : English Turkish
n. evsizlik, evsiz olma durumu, yaşayacak yeri olmama durumu, evi olmama durumu
HOMELIKE : English Turkish
adj. ev gibi, ev havasında
HOMELIKE ENVIRONMENT : English Turkish
ev gibi ortam, rahat ve sıcak ortam, sıcak ve sevecen ortam
HOMELINESS : English Turkish
n. basitlik, sadelik, zevksizlik, çirkinlik
HOMELY : English Turkish
adj. basit, sade, gösterişsiz, çirkin
HOMELY GIRL : English Turkish
n. çirkin kız
HOMEMADE : English Turkish
adj. ev yapımı, evde yapılmış, yerli
HOMEMAKER : English Turkish
n. ev kadını, aile kuran kimse
HOMEMAKING : English Turkish
n. ev işleri ile uğraşma
HOMENTASCH : English Turkish
n. (Musevi Mutfağı) afyon tohumu veya erik kurusu ile doldurulan ve Musevi Purim bayramı sırasında yenilen üç köşeli bir çörek
HOMENTASH : English Turkish
n. (Musevi Mutfağı) afyon tohumu veya erik kurusu ile doldurulan ve Musevi Purim bayramı sırasında yenilen üç köşeli bir çörek
HOMEO : English Turkish
pref. aynı, benzer, tek
HOMEOPATH : English Turkish
n. homeopat, homeopati (eş sağaltım) yoluyla tedavi eden kimse, bir ilaçtan sağlıklı bir kimsede tedavi edilmeye çalışılan hastalığın belirtilerini ortaya çıkaracak kadar küçük miktarda kullanarak o hastalığı tedavi eden kimse
HOMEOPATHIC : English Turkish
adj. homeopatik, homeopati (eş sağaltım) ile ilgili, bir ilaçtan sağlıklı bir kimsede tedavi edilmeye çalışılan hastalığın belirtilerini ortaya çıkaracak kadar küçük miktarda kullanarak o hastalığı tedavi etme yöntemiyle ile ilgili
HOMEOPATHIC MEDICINE : English Turkish
homeopatik tıp, eş sağaltım tıbbı, bir ilaçtan sağlıklı bir kimsede tedavi edilmeye çalışılan hastalığın belirtilerini ortaya çıkaracak kadar küçük miktarda kullanarak o hastalığı tedavi etme yöntemi
HOMEOPATHICALLY : English Turkish
adv. homeopatik bir şekilde, eş sağaltım yöntemiyle, bir ilaçtan sağlıklı bir kimsede tedavi edilmeye çalışılan hastalığın belirtilerini ortaya çıkaracak kadar küçük miktarda kullanarak o hastalığı tedavi etme yöntemi kullanarak
HOMEOPATHIST : English Turkish
n. homeopatist, homeopati (eş sağaltım) yöntemi uygulayan kimse, bir ilaçtan sağlıklı bir kimsede tedavi edilmeye çalışılan hastalığın belirtilerini ortaya çıkaracak kadar küçük miktarda kullanarak o hastalığı tedavi etme yöntemi uygulayan kimse; bu yönteme inanan kimse
HOMEOPATHY : English Turkish
n. homeopati, benzeri ile tedavi yöntemi
HOMEOPLASIA : English Turkish
n. homeoplazi, mevcut olan dokuya benzeyen yeni doku oluşumu (Tıp)
HOMEOPLASTIC : English Turkish
adj. homeoplastik, mevcut olan dokuya benzeyen yeni doku oluşumu ile ilgili (Tıp)
HOMEOSTASIS : English Turkish
n. homeostazis, organizma iç ortamında normal dengelerin korunması hali
HOMEOSTATIC : English Turkish
adj. homeostatik, organizma iç ortamında normal dengelerin korunması hali ile ilgili
HOMEOTHERMIC : English Turkish
adj. homeotermik, düzenli bir vücut ısısı sağlama
HOMEOTYPIC : English Turkish
adj. homotipik, mayoz bölünmenin ikinci aşaması ile ilgili (Biyoloji)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani