English Turkish
HOMEOWNER : English Turkish
n. ev sahibi, evi olan kimse
HOMEPAGE : English Turkish
n. açılış sayfası, ana sayfa, giriş sayfası, bir tarayıcının açılış sayfası; internette belli bir şirket veya kişi ile ilgili yardımlı metin belgesi
HOMER : English Turkish
n. Homeros, 9'uncu yüzyıl Yunanistan'ında epik şair ("İlyada" ve "Odysseia" yazarı olduğu düşünülür)
HOMER : English Turkish
eysbolde tur vuruşu
HOMER LEA : English Turkish
n. Homer Lea, (
1912) Amerika Birleşik Devletleri askeri ve birkaç jeopolitik kitap yazarı
HOMER SIMPSON : English Turkish
n. Homer Simpson, Homer Jay Simpson, "Simpsonlar" adlı televizyon dizisinde hayali karakter
HOMER SOMETIMES NODS : English Turkish
herkes hata yapabilir, hatasız kul olmaz
HOMERIC : English Turkish
adj. Homeros'a özgü, Homeros'a ya da onun yazılarına ait ya da onlarla ilgili olan (eski Yunan epik şairi)
HOMEROOM : English Turkish
n. asıl oda, asıl sınıf, öğrencilerin okul gününün başında toplandıkları sınıf
HOMERUN : English Turkish
n. (Beyzbol) sayı vuruşu, oyuncunun sayı yaptığı vuruş (top genelde oyun alanının dışına atılır)
HOMESCHOOLING : English Turkish
n. evde eğitim, evde öğretim, bir kimsenin çocuklarını evinde eğitmesi uygulaması (okula göndermek yerine)
HOMESICK : English Turkish
adj. vatan hasreti çeken, evini veya vatanını özleyen
HOMESICKNESS : English Turkish
n. vatan hasreti, yurt özlemi
HOMESITE : English Turkish
n. konut alanı, ev inşa alanı, üzerine ev yapılabilen alan; böyle bir alan üzerine inşa edilen ev
HOMESPUN : English Turkish
adj. evde dokunmuş, sade, gösterişsiz, saf, temiz kalpli
HOMESTAY : English Turkish
n. aile ile kalma, aile yanında kalma, bir kimsenin yabancı bir ülkedeki ziyareti boyunca burada bulunan yerel bir aile kalması
HOMESTEAD : English Turkish
n. çiftlik ve içindeki binalar, toprak parçası
HOMESTEAD DEED : English Turkish
çiftlik evi vesikası, bir evin sahibinin mülkünü resmen bir çiftlik evi olarak ilan ettiği (ve böylece arazi yasasına göre korumaya aldığı) belge
HOMESTEAD LAW : English Turkish
ir evi yeniden sahip olunmaya veya borçlardan kaynaklı rehin alınmaya karşı koruyan yasa; kamu arazisini tarım kullanımına açan kanun; ev sahiplerine vergi indirimi sağlayan yasa; arazi yasası
HOMESTEADER : English Turkish
n. arazi talebinde bulunan kimse, bir arazide hak iddia eden kimse (özellikle de ABD Arazi Yasası'na dayanarak)
HOMESTEADING : English Turkish
n. bir ev veya yerleşim kurma işi
HOMESTER : English Turkish
n. ev ile ilişkilendirilen kimse
HOMESTRAIGHT : English Turkish
n. son düzlük, son alan, bir yarış parkurunda son dönüşten bitime kadar olan düz bölüm (at yarışlarında)
HOMESTRETCH : English Turkish
n. son aşama, son düzlük (yarış)
HOMETOWN : English Turkish
n. Hometown, Illinois'de bir şehir (ABD)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani