Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HUNCHBACKED : English Turkish

adj. kambur

HUND. : English Turkish

"hundred (yüz)", yüz, yüz sayısı, 100 sayısı

HUNDRED : English Turkish

n. yüzlük

HUNDRED METER BUTTERFLY : English Turkish

yüz metre kelebek, yüz metre kurbağalama yüzme yarışı

HUNDRED PERCENTER : English Turkish

şoven, aşırı milliyetçi

HUNDRED YEARS' WAR : English Turkish

Yüz Yıl Savaşı, 14'ücü ve 15'inci yüzyılda İngiltere ve Fransa arasındaki savaş

HUNDRED-PER-CENT-DISABILITY : English Turkish

yüzde yüz özürlülük, yüzde yüz engellilik hali, tam özürlülük hali, fiziksel ve ruhsal sorunlardan dolayı çalışamama durumu

HUNDREDFOLD : English Turkish

adv. yüz kat, yüz misli

HUNDREDS AND HUNDREDS : English Turkish

n. yüzlerce

HUNDREDS AND THOUSANDS : English Turkish

n. renkli; küçük pasta sekerleri

HUNDREDS OF : English Turkish

n. yüzlerce

HUNDREDTH : English Turkish

n. yüzde bir, yüzüncü şey

HUNDREDTH : English Turkish

adj. yüzüncü

HUNDREDWEIGHT : English Turkish

n. elli kiloluk tartı

HUNG : English Turkish

adj. asılmış, asılı, askıda; ilişik, iliştirilmiş; boynundan bir iple asılarak idam edilmiş; ortak bir karara varamayan (bir jüri); saplanmış, mahsur kalmış, kilitlenmiş (bir bilgisayar); (Argo) büyük bir penisi olan, büyük penisli (kaba dil)

HUNG JURY : English Turkish

kararda oybirliğine varamayan jüri, bir duruşmada ortak bir karara varamayan jüri

HUNG OUT THE WASHING : English Turkish

çamaşırları serdi, kuruması için çamaşırları ipe serdi

HUNG OUT WITH : English Turkish

ile (belli kimselerle ) takıldı, ile gezdi dolaştı, ile arkadaşlık etti, ile zaman geçirdi

HUNG UP TO DRY : English Turkish

kuruması için astı, kurumak üzere bir ipe astı

HUNGARIAN : English Turkish

adj. Macar, Macaristan'a ait

HUNGARIAN : English Turkish

n. Macar, Macarca

HUNGARIAN CITIZEN : English Turkish

Macaristan vatandaşı, Macaristan'ın vatandaşı (orta Avrupa'da bir ülke)

HUNGARY : English Turkish

n. Macaristan

HUNGER : English Turkish

n. açlık, özlem, istek, arzu

HUNGER : English Turkish

v. özlemek, hasret çekmek, aç bırakmak