Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

HUNTINGDONSHIRE : English Turkish

n. Huntingdonshire, doğu İngiltere'de eski kontluk

HUNTINGTON : English Turkish

n. Huntington, soyadı; Amerika Birleşik Devletleri'nde birkaç şehir ismi

HUNTLEY : English Turkish

n. Huntley, soyadı

HUNTRESS : English Turkish

n. avcı, kadın avcı

HUNTSMAN : English Turkish

n. avcı, erkek avcı, av köpekleri bakıcısı

HUNTSMANSHIP : English Turkish

n. avlanma pratiği, avlanma işi; bir avcının avlanma ehliyeti

HUNTSVILLE : English Turkish

n. Huntsville, Alabama'da bir şehir ve uzay araştırması genel merkezi (ABD); Teksas'ta bir şehir (ABD); Ontario'da sayfiye kasabası (Kanada); ABD'de birkaç kasaba ismi

HUP : English Turkish

v. atı sağa döndürmek

HUPPAH : English Turkish

n. gelin ve damadın evlilik töreni boyunca altında durdukları düğün kanopisi (Musevi geleneğine göre)

HURDLE : English Turkish

n. engel, sorun, güçlük, parmaklık, çit, yarış engeli

HURDLE : English Turkish

v. çit çekmek, engeli aşmak, üstesinden gelmek, halletmek, engelli koşu yapmak

HURDLE RACE : English Turkish

engelli yarış, engelli koşu

HURDLER : English Turkish

n. engelli koşu yarışçısı, engelli yarış binicisi

HURDLES : English Turkish

n. engelli yarış, engelli koşu, yarışmacıların atlayarak bir dizi çiti aştıkları koşu yarışı

HURDLES RUN : English Turkish

engelli yarış, engelli koşu, yarışmacıların atlayarak bir dizi çiti aştıkları koşu yarışı

HURDLING : English Turkish

n. engelli yarış, engelli koşu, yarışmacıların atlayarak bir dizi çiti aştıkları koşu yarışı

HURDY GURDY : English Turkish

n. laterna

HURL : English Turkish

v. fırlatmak, savurmak, atmak, yağdırmak, İrlanda hokeyi oynamak

HURL : English Turkish

n. fırlatma, atma, savurma

HURL A STUN GRENADE : English Turkish

şok bombası (bir patlayıcı türü) atmak

HURL ABUSE AT SMB : English Turkish

v. küfür savurmak

HURL CURSES : English Turkish

v. küfür savurmak

HURL ONESELF : English Turkish

fırlamak, atılmak

HURL ONESELF ON : English Turkish

v. üstüne atılmak

HURLER : English Turkish

n. atan kimse, savuran, fırlatan