English Turkish
I NEED THEM TOMORROW : English Turkish
yarın almam gerekiyor
I NEED THEM TONIGHT : English Turkish
u akşam almam gerekiyor
I NEED THIS TO BE DRY CLEANED : English Turkish
unları kuru temizlemeye vermem gerekiyor
I NEED THIS TO BE IRONED : English Turkish
unları ütületmem gerekiyor
I NEED THIS TO BE WASHED : English Turkish
unları yıkatmam gerekiyor
I NEED TO CALL MY FRIENDS : English Turkish
arkadaşlarımı aramam lazım
I NEED TO CALL MY LAWYER : English Turkish
avukatımı aramam lazım
I NEED TO CALL MY RELATIVES : English Turkish
akrabalarımı aramam lazım
I NEED TO CALL THE EMBASSY : English Turkish
elçiliği aramam lazım
I NEED TO HAVE SOME X RAYS TAKEN : English Turkish
öntgen çektirmem gerekiyor
I NEED TO SEE A DENTIST : English Turkish
dişçiye gitmeliyim
I NEED UNLEADED : English Turkish
kurşunsuz benzin kullanıyorum
I O : English Turkish
G Ç, Giriş/Çıkış, bilgisayarın içine verilen ya da bilgisayardan alınan veri
I O ACTIVITY : English Turkish
G Ç, Giriş/Çıkış aktivitesi, bilgisayarın veri aldığı ya da gönderdiği aktivite
I O ADDRESS : English Turkish
G Ç, Giriş/Çıkış adresi, giriş/çıkış aygıtları tarafından kullanılan bellek adresi
I O DEVICE : English Turkish
G Ç, Giriş/Çıkış aygıtı, bilgisayara veri aktaran ya da bilgisayardan veri alan donanım birimi
I O PORT : English Turkish
G Ç, Giriş/Çıkış bağlantı noktası, ana kartın genişleme cihazları ile iletişimi için olan kanal
I O PROCESSOR : English Turkish
G Ç, Giriş/Çıkış işlemcisi, bilgisayarın giriş ve çıkış aktivitelerinden sorumlu olan donanım birimi
I O REDIRECTION : English Turkish
G Ç, Giriş/Çıkış yeniden yönlendirmesi, giriş/çıkış dağıtımı, bilginin bir programdan diğerine ya da ekran yerine bir dosyaya yönlendirilmesi
I O SYSTEM : English Turkish
G Ç, Giriş/Çıkış sistemi, bilgi aktarımını bilgisayara ya da bilgisayardan işleyen donanım
I O UNIT : English Turkish
G Ç, Giriş/Çıkış ünitesi, giriş ve çıkış aktivitelerini uygulayan dış ünite (Bilgisayar)
I ONLY HAVE ARTICLES FOR PERSONAL USE : English Turkish
sadece kişisel kullanım için eşyalarım var
I ONLY HAVE TWO HANDS : English Turkish
sadece iki elim var, birden ancak bu kadar şey yapabilirim
I OWE YOU : English Turkish
orç senedi, bir kimsenin başkasına olduğu borcu bildiren kayıt belgesi; sana mecburum, sana borçluyum
I PLAN TO GO SIGHTSEEING : English Turkish
ir gezi yapmak planlıyorum
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani