English Turkish
IDIOCRASY : English Turkish
n. idiyokrazi, idiyosenkrazi, yaradılış, yapısal özellik, mizaç, kişisel özellik; bir bireyin fizyolojisinin spesifik yönü
IDIOCRATIC : English Turkish
adj. idiyokratik, idiyosenkratik, yaradılışsal, mizaçsal, kişisel özelliğe özgü
IDIOCRATICAL : English Turkish
adj. idiyokratik, idiyosenkratik, yaradılışsal, mizaçsal, kişisel özelliğe özgü
IDIOCY : English Turkish
n. geri zekâlılık, aptallık, ahmaklık
IDIOGLOSSIA : English Turkish
n. idyoglosi, küçük çocukların kendi aralarında anlaşmak için oluşturdukları dil (özellikle de ikizler arasında)
IDIOLECT : English Turkish
n. birey dil, bir kimsenin belli bir dönem içinde kullandığı dil veya konuşma
IDIOM : English Turkish
n. deyim, deyiş, şive, lehçe
IDIOMATIC : English Turkish
adj. deyimsel, deyimlerle dolu, dil özelliklerini taşıyan
IDIOMATIC EXPRESSION : English Turkish
deyimsel ifade, belli bir dile veya gruba özgü söyleyiş
IDIOMATICALLY : English Turkish
adv. deyimselbir şekild, belli bir dile veya gruba özgü bir şekilde
IDIOMORPHIC : English Turkish
adj. idyomorfik, özbiçimsel, kendine özgü biçimli, belirleyici bir görüntüsü veya biçimi olan (kayalık ve mineraller ile ilgili)
IDIOMORPHOUS : English Turkish
adj. idyomorfik, özbiçimsel, kendine özgü biçimli, belirleyici bir görüntüsü veya biçimi olan (kayalık ve mineraller ile ilgili)
IDIOPATHIC : English Turkish
adj. idiyopatik, nedeni bilinmeyen hastalıkla ilgili
IDIOPATHICALLY : English Turkish
adv. idyopatik olarak, (Tıp) nedeni bilinmeyen bir şekilde (hastalıklarda)
IDIOPATHY : English Turkish
n. idyopati, nedeni bilinmeyen hastalık (Tıp)
IDIOPLASM : English Turkish
n. plazmanın organizmanın niteliğini saptayan bölümü
IDIOPLASMATIC : English Turkish
adj. idyoplazmatik, idyoplazma ile ilgili, kromozom ve genler içeren protoplazma hücre parçası ile ilgili (Biyoloji)
IDIOPLASMIC : English Turkish
adj. idyoplazmik, idyoplazma ile ilgili, kromozom ve genler içeren protoplazma hücre parçası ile ilgili (Biyoloji)
IDIOSYNCRACY : English Turkish
n. ayrıksılık, bireysel özellik, ayırıcı özellik, ayırt edici taraf, kendine haslık, karakteristik özellik; bir bireyin fizyolojisinin spesifik yönü (idiosyncrasy olarak da yazılır)
IDIOSYNCRASY : English Turkish
n. yapısal özellik, özellik, yaradılış, mizaç, idiyosenkrazi [tıp.], aşırı duyarlılık
IDIOSYNCRATIC : English Turkish
adj. idiyosinkratik,
e özgü,
e has,
nin karakteristiği; acayip, egzantrik
IDIOSYNCRATICALLY : English Turkish
adv. idiyosinkratik bir şekilde,
e özgü bir şekilde,
e has bir şekilde,
nin karakteristiği şeklinde; acayip bir şekilde, egzantrik bir şekilde
IDIOT : English Turkish
n. geri zekâlı, aptal, salak, ahmak
IDIOT BOARD : English Turkish
(Argo) televizyonda sunum yapan bir kimseye söyleyeceği sözleri gösteren mekanik alet (döviz projektör veya sürekli akan kâğıt dizisi gibi)
IDIOT CARD : English Turkish
n. (Argo) televizyonda sunum yapan bir kimseye söyleyeceği sözleri gösteren mekanik alet (döviz projektör veya sürekli akan kâğıt dizisi gibi)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani