Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IDIOT SAVANT : English Turkish

aptal dâhi, deli dâhi, akli dengesi yerinde olmayan ancak (müzik matematik vs gibi) belli bir alanda olağanüstü yeteneğe sahip kimse

IDIOTIC : English Turkish

adj. aptal, aptalca, ahmakça

IDIOTICAL : English Turkish

adj. aptal, salak, akılsız, budala

IDIOTICALLY : English Turkish

adv. aptal bir şekilde, salakça, akılsız bir şekilde, budalaca

IDIOTICON : English Turkish

n. lehçeler sözlüğü

IDIOTISM : English Turkish

n. aptallık, salaklık, akılsızlık, budalalık

IDLE : English Turkish

v. boş durmak, boşta olmak, boşa harcamak

IDLE : English Turkish

adj. boş, kullanılmayan, başıboş, yersiz, gereksiz, işsiz güçsüz, aylak, boşa geçen, haylaz, işe yaramaz, işlemeyen, çalışmayan, tembel, avare, verimsiz

IDLE ABOUT : English Turkish

oş gezmek, zaman öldürmek, aylak aylak dolaşmak

IDLE ATTEMPT : English Turkish

oş girişim, işe yaramayan girişim, sonuçsuz girişim, istenen sonucu vermeyen girişim

IDLE AWAY : English Turkish

oşa geçirmek, boşa harcamak

IDLE CHATTER : English Turkish

havadan sudan konuşma, oradan buradan bahsetme, ondan bundan sohbet etme, dedikodu

IDLE FELLOW : English Turkish

n. tembel, aylak tip

IDLE GOSSIP : English Turkish

oş dedikodu

IDLE HOURS : English Turkish

oş saatler, boş vakit, boş zaman, hiçbir şey yapılmadan geçirilen zaman

IDLE MONEY : English Turkish

atıl para, işletilmeyen para, kullanılmayan para, halk tarafından tutulan para

IDLE RUMORS : English Turkish

oş söylentiler, temelsiz söylentiler, boş ifadeler, aslı olmayan ifadeler, gerçek temeli olmayan ifadeler

IDLE RUNNING : English Turkish

ölanti, boşta çalışma, eylem oluşturmayan hareket, beyhude çalışma

IDLE TALK : English Turkish

oş konuşma, yersiz konuşma, boşboğazlık, gereksiz konuşma

IDLE TIME : English Turkish

oş vakit, boş zaman, hiçbir şey yapılmadan geçirilen zaman, sadece rahatlayarak geçirilen zaman

IDLED : English Turkish

adj. boşta, başıboş, avare, işsiz güçsüz

IDLED AWAY : English Turkish

hiçbir şey yapmadı, boş boş durdu, boşa harcadı (zamanı)

IDLENESS : English Turkish

n. tembellik, aylaklık, başıboşluk, avarelik, haylazlık, boşluk, gereksizlik

IDLER : English Turkish

n. aylak, kaldırım mühendisi, tembel, işsiz, ara çarkı

IDLESSE : English Turkish

n. boş gezme, tembellik, boş durma; kullanışsızlık, kullanışsız olma durumu, değersizlik, ıvır zıvırlık; faaliyetsizlik, pasiflik