Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IF THE FLAME HAS FALLEN AMONG THE CEDARS : English Turkish

eğer en büyüğü düşerse

IF THE MIGHTY HAVE SUCCUMBED HOW SHALL THE WEAK EMERGE UNSCATHED? : English Turkish

eğer büyükler böyle davranırsa küçüklerden ne beklenir?, balık baştan kokar, büyük kalkar küçüğe bakar

IF THE RAIN KEEPS OFF : English Turkish

adv. yağmur yağmazsa

IF THE SKY FALLS WE SHALL CATCH LARKS : English Turkish

ahatsız edici varsayımsal sorulara verilen zekice cevap

IF WE ONLY KNEW : English Turkish

keşke bilseydik

IF WE'RE ALREADY AT THAT : English Turkish

eğer zaten oradaysak, eğer zaten o konudaysak, madem halihazırda o konudayız, madem ondan bahsettin, hazır o konudayken

IF YOU CAN'T BEAT 'EM JOIN 'EM : English Turkish

eğer onları yenemiyorsan katıl onlara, onları alt edemiyorsan onlarla birlikte çalış, bükemediğin bileği öp

IF YOU CAN'T BEAT THEM JOIN THEM : English Turkish

eğer onları yenemiyorsan katıl onlara, onları alt edemiyorsan onlarla birlikte çalış, bükemediğin bileği öp

IF YOU CANNOT BEAT IT LEARN TO RIDE WITH IT : English Turkish

eğer onları yenemiyorsan katıl onlara, onları alt edemiyorsan onlarla birlikte çalış, bükemediğin bileği öp

IF YOU DON'T MIND : English Turkish

mahzuru yoksa., sakıncası yoksa

IF YOU DON'T WANT : English Turkish

eğer istemiyorsan, eğer ilgilenmiyorsan, eğer ilgini çekmiyorsa, eğer arzu etmiyorsan

IF YOU DON'T WISH : English Turkish

eğer istemiyorsan, eğer ilgilenmiyorsan, eğer ilgini çekmiyorsa, eğer arzu etmiyorsan

IF YOU LIKE : English Turkish

eğer istersen, eğer beğendiysen, eğer arzu edersen, eğer gözün tuttuysa

IF YOU PLEASE : English Turkish

eğer senin için zahmet olmazsa, lütfen, rica etsem

IF YOU WANT : English Turkish

eğer istersen, eğer beğendiysen, eğer arzu edersen, eğer gözün tuttuysa

IF YOU WISH : English Turkish

eğer istersen, eğer beğendiysen, eğer arzu edersen, eğer gözün tuttuysa, eğer ilgileniyorsan

IFATC : English Turkish

"International Federation of Air Traffic Controllers (Uluslararası Hava Trafik Kontrolörleri Federasyonu)", hava trafik endüstrisinin çıkarlarını korumak üzere kurulmuş olan uluslararası bir hava kontrolörleri birliği

IFATCA : English Turkish

IFATCA, Uluslararası Hava Trafik Kontrolörleri Birliği, hava trafiği endüstrisini korumak ve himaye etmek için kurulan uluslararası hava trafiği kontrolörleri birliği

IFF : English Turkish

Dost veya Düşman Tanımlama, (uçaklarda) kendini "dost" uçağı olarak tanımlamak için taramalı yüzey radarına 4 haneli tanıtma kodu gönderen elektronik aygıt

IFFY : English Turkish

adj. kuşkulu, şüpheli, belirsiz, kesin olmayan (Argo)

IFTAR : English Turkish

n. İftar, (İslâm) Ramazan boyunca orucu açan akşam yemeği

IFV : English Turkish

Piyade Saldırı Aracı, piyade erlerini taşımak için kullanılan hafif silahlı araç

IG : English Turkish

immünoglobülin, antikor, bulaşıcı yabancı cisimleri belirleyen veya etkisizleştiren birkaç kan proteinden herhangi biri; antikorlar içeren kan serumunun bir parçası (İmmünoloji)

IGBO : English Turkish

n. Igbo, güneydoğu Nijerya'da koyu tenli yerli halk; İbo halkı tarafından konuşulan Kwa dili (ayrıca Ibo)

IGBO : English Turkish

n. Igbo, güneydoğu Nijerya'da İgbo halkı üyesi